ANKARA-(27.07.2018)- İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Eskişehir'de bir trafik okulu, trafik pisti, sürücü eğitim alanı oluşturacağız. Bir taraftan Türkiye'de en çok kaza yapan, kazaya karışan sürücülerimizi orada eğitime alacağız, bir taraftan da buna meyilli olan sürücülerimizi eğitimlere almış olacağız." dedi.
Bakan Soylu, Kırıkkale Polis Meslek Yüksekokulunda düzenlenen Temel Trafik ve Kaza İnceleme Eğitimi Sertifika Töreni'nde yaptığı konuşmada, özel bir sahada uzmanlaşmak üzere bu kurumda eğitim alan genç polislerden çok önemli hizmetler beklendiğini söyledi.
Emniyet Genel Müdürlüğü görevine getirilen Celal Uzunkaya'nın ilk mesai günü olduğunu belirten Soylu, Uzunkaya'yı tebrik etti.
Bakan Soylu, Türkiye'nin dünyada çok özellikli bir konumda bulunduğunu, terörle, uyuşturucuyla mücadele ettiklerini ve bu meselelerin büyük oranda coğrafi konum ve birtakım dış saiklerle ilgili olduğunu ifade etti.
Trafik güvenliği meselesinin ise dış bağlantısı, coğrafyayla, güncel siyasetle, dış politikayla ilgisi bulunmadığını vurgulayan Soylu, şöyle devam etti:
"Tamamen bizimle, bizim yanlışlarımızla, bizim alışkanlıklarımızla, bizim yaptıklarımızla ve bizim yapmadıklarımızla ilgili bir konudur. Bu öyle bir mesele ki terörde teröristi yani suçluyu ararsınız, asayişte hırsızı ve dolandırıcıyı yani suçluyu ararsınız. Uyuşturucuda üreteni, satıcıyı, torbacıyı yani suçluyu ararsınız ama trafikte suçluyu değil, trafikte ihmali, hatayı görmezden gelmeyi, önemsememeyi aramak zorundasınız. Ötekilerin adı suçtur, buradaki kaza. Kusur, kabahat ve kazaları önlemeye, insanların davranışlarını değiştirmeye ve onları ikna etmeye, onları ikaz etmeye çalışırsınız."
Bakan Soylu, kimsenin kasten kaza yapmayacağını, sürücülerin önemsemediği ve kendine fazla güvendiği için dikkatsizlik ve başka sebeplerden bu kazaların oluştuğunu ifade etti.
Bu meseleyi toplumun desteği olmadan sadece polisiye tedbirlerle bitirmenin mümkün olmadığının altını çizen Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Radarla hız kontrolü yapıyorsunuz, aşırı hız yapan araca ceza kesiyorsunuz ama sürücü arabayı sürerken cep telefonu çalıyor, araç kullanırken açıyor ve araç kullanırken bununla konuşuyor. Bir insanın telefonla konuşması 15-20 saniyeyle 1 dakika arası. Bir trafik ekibine denk gelmeye yetecek bir süre değil ama şunu ifade etmem gerekir ki bir kaza yapmak için yeterli ve fazla bir süre. Her şeyi polisin görüp görmemesi üzerine kurgulamamalıyız. Bizlerin kendi vicdanı, bizlerin kendi aklı, kendi muhasebesi, kendi kontrolü idareyi mutlaka ele almak zorundadır. Türkiye geçmişten bugüne trafik kazalarını, can kayıplarını önlemek için gerçekten çok mücadele etti, ülkemiz, hükümetlerimiz birçok tedbir aldı. Bugün de bu çalışmalarımıza bilimin ve teknolojinin katkılarıyla devam ediyoruz. Trafiği doğru ve eksiksiz şekilde izleyebileceğimiz bir yapıyı kurduk. Bunun içerisinde yaka kameralarından, elektronik denetleme sistemlerine, kent güvenlik yönetim sistemi kameralarından, alışveriş merkezlerindeki otoparklardaki kameralara, uyuşturucu test kitlerine kadar birçok teknolojik sistem mevcuttur. Hemen her gün bunların olumlu geri dönüşlerini alıyoruz. İkinci olarak temas ve görünürlüğü artırdık, yani hem denetimi artırdık hem de denetim elemanlarını görünür kılmaya özen gösterdik. Yani trafik polislerimizin kıyafetlerini değiştirme konusunda yaklaşık 5-6 aydır bir çalışma ortaya koymuş, bunu da kamuoyuyla paylaşmıştık. Şimdi bu konudaki nihai noktaya gelmiş bulunduğumuzun sevincini paylaşmak istiyorum."
Bakan Soylu, denetimi artırıp denetim elemanlarını görünür kılma uygulamasıyla trafikteki insan davranışlarını olumlu yönde değiştirmeyi hedeflediklerini dile getirdi.
- Yüz yüze yazılan cezalar arttı
Plakaya yazılan ceza oranını azaltıp yüz yüze ceza oranını bununla dengelemeye çalıştıklarını da anlatan Soylu, "Bu tedbiri aldığımızda arkadan yazılan ceza oranı yüzde 75, yüz yüze yazılan ceza oranı yüzde 25'di. Şimdi bunu 50'ye 50 yani yarı yarıya getirme noktasında bir iradeye kadar ilerlemiş durumdayız. Bu noktadan hareketle tuzak radar uygulamasını kaldırdık. Yine algılanan yakalanma riski duygusu için bir adım daha attık. Maket trafik uygulamasını gerçekleştirdik." ifadelerini kullandı.
Bakan Soylu, bu uygulamayla maket trafik ekipmanlarının bulunduğu bölgede trafik kazalarında önemli derecede azalma olduğuna değinerek, "Özellikle otobanlarda belli bir hız limitinin üzerine çıkma konusunu kontrol altına aldık. Uygulamanın başladığı geçen yıl 1 Temmuz ile bu yıl 1 Temmuz arasında elde ettiğimiz sonuçlar, ölümlü ve yaralamalı trafik kazalarında yüzde 7 bir iyileşme sağladık, yüzde 6 da ölümlerde eksilme sağladık. Bu, gelişmiş ülkelerde, özellikle Avrupa gibi ülkelerde bir yılda elde edilemeyecek kadar büyük bir rakamdır." diye konuştu.
- Araç sayısı arttı, kazalar azaldı
Trafikteki en önemli meselelerden birinin emniyet kemeri, diğerinin de sürat ve hızın düşürülmesi olduğunu vurgulayan Soylu, "Biz bu uygulamayı gerçekleştirmeye başlayınca özellikle 'Otoyollarda araç sayısında bir düşme olur mu?' diye endişe duyduk ama tam tersi oldu. 1 Temmuz 2017 ile 1 Temmuz 2018 arasında otoyollarda araç sayısı yüzde 25 arttı. Bu da çok önemli. Bir yılda otoyollardaki araç sayısı yüzde 25 artmasına rağmen kazalar yüzde 7, ölümler de yüzde 6 oranında azalmıştır. Demek ki tedbir bizim açımızdan çok önemli ve vazgeçilmezdir." dedi.
Bakan Soylu, tuzak radar uygulamasının kaldırılmasının vatandaşla kendileri arasındaki güveni tesis etmeye yönelik bir adım olduğunu vurgulayarak, bunda da başarı sağladıklarını, genel anlayışlarının vatandaşı uyarmak, kaza yapma riskini azaltmak olduğunu söyledi.
Trafik birimlerine, polis okullarından mezun olan 3 bin personelin doğrudan atamasını gerçekleştirdiklerini hatırlatan Soylu, "Allah nasip ederse yıl sonuna kadar mezun edeceğimiz arkadaşlarımızla birlikte bu rakamı 5 bine çıkaracağız." diye konştu.
Trafik, Elektrik, Elektronik Denetleme Sistemi'ni (TEDES) de kaldırdıklarını anımsatan Soylu, şunları kaydetti:
"Şimdiden sonra yavaş yavaş Elektronik Denetleme Sistemi'ni uygulamaya koyacağız. Nedeni şuydu; 200'er, 500'er metre arayla trafik cezalarının kesildiği, vatandaşın evine gittiği zaman da bir kabusla karşılaştığı tablo önümüzdeydi. Şimdi tüm bunları Türk Standartları Enstitüsü dahil, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı dahil uluslararası kurallar dahil bir yöntemle bugün bir noktaya getirmiş durumdayız. Yavaş yavaş bizim istediğimiz ölçütlerde bunları açmaya ve bu denetleme sistemine de bir şekilde geçmeye başladık. Buradaki temel mesele ceza yazmak değil, hızı kontrol altına almak ve kuralların iyi uygulanmasını sağlayabilmektir. Gerek bu sistemden önceki uyarı levhaları gerek bunların bulundukları yerlerin aslında tam da bizim işimize yarar, kazaları engelleyebilecek şehir içi trafik güvenliğini kontrol altına alabilecek, şehirler arası trafikte de bir şekilde hızdan ve süratten kaza yapmasını engelleyebilecek bir yol yöntem belirlendi. Bu konuda da önemli adımlar atıldı. Bu uyguladığımız ve uygulamaya çalıştığımız yöntemlerin meyvelerini bu süreç içerisinde sürekli almaya çalışacağız."
- "Eskişehir'de bir trafik okulu açacağız"
Bakan Süleyman Soylu, trafik konusunda polislerin uzmanlaşması için eğitimler verdiklerini aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sadece eğitimleri burada tutmayacağız, inşallah Eskişehir'de bir trafik okulu, trafik pisti, sürücü eğitim alanı oluşturacağız. Bir taraftan Türkiye'de en çok kaza yapan, kazaya karışan sürücülerimizi orada eğitime alacağız, bir taraftan da buna meyilli olan sürücülerimizi eğitimlere almış olacağız. Aynı zamanda burada cari görevlerini yapan trafik polislerimizin de sürdürülebilir eğitimini mümkün olduğu ölçülerde ortaya koymaya çalışacağız. Halen 6 bin 242 personel ve bin 167 ekiple yürütülen bölge trafik denetlemelerine bin 750 personelle oluşturacağımız 292 ekip ilave ediyoruz. Böylece daha önce yaklaşık 20 kilometreye bir trafik ekibi düşerken bu mesafeyi 15 kilometreye çekmiş olacağız. Şehir içi trafik denetleme hizmetlerinde de nüfus ortalamasına vurduğumuz zaman daha önce 23 bin kişiye bir trafik ekibi düşüyorken bu sayıyı 19 bin kişiye bir ekip noktasına getiriyoruz. Bunu uluslararası standartlara, 15 bine, daha alt rakamlara çekebilmek için de planlamalarımızı hep birlikte gerçekleştiriyoruz."
Denetleme sayısı arttıkça, trafik kazalarının ve kazalardaki ölüm oranlarının azaldığını yineleyen Soylu, "2016-2017 yılları arasında denetim miktarımız yüzde 27,1 oranında artmış. Aynı dönemde ülke genelinde nüfus ve araç sayısı artmış olmasına rağmen kazalarda 100 bin araç başına düşen can kaybı yüzde 4,1 azalmıştır. Bu kadar bu işe düşmemize ve bu kadar adım atmamıza rağmen bu rakam bizi tatmin eden bir rakam değildir. Maket trafik ekibi uygulamasını yaptığımız yerlerde kazalarda yüzde 17,5 azalış elde ettik. Demek ki bir sonuç oluyor." şeklinde konuştu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Makas atmalar ve yaralamalarla ilgili inşallah ekim ayında Meclis açıldığında kanunlarda değişiklik olacak, ciddi cezalar gelecek." dedi.
Bakan Soylu, maket trafik araçlarının üzerine daha fazla eğileceklerini belirtti. Maket trafik araçlarının yerlerini dönem dönem değiştireceklerini, yenilenmelerini sağlayacaklarını, bu konudaki uyarı mekanizmalarını sürekli güncelleyeceklerini söyleyen Bakan Soylu, şöyle devam etti:
"Türkiye genelinde kazaların en yoğun olduğu 20 adet kaza kara noktaları belirlemiştik. Oralarda önlemler aldık. Yaşanan can kayıplarında azalışlar elde ettik. Karayollarında sahaya yönelik baskıyı, görünürlüğü, denetimi arttırdığımızda bu işten bir netice aldığımız açıkça görülmektedir. Ramazan Bayramı münasebetiyle kaza kara noktalarında bir tek kazamız olmadı. Demek ki işin üzerine düşülünce, tedbir alınınca buradan sonuç elde etmek mümkündür."
Bakan Soylu, bir başka politikalarının da trafikteki insan davranışlarını değiştirmek olduğunu, yıllardır eğitimle trafik kazalarını azaltmaya çalıştıklarını dile getirdi. Bunu yaparken sürücülere neyi yapmamalarını anlatmaya çalıştıklarını söylediklerini aktaran Soylu, alışkanlıkları oturmuş, özellikle belirli bir davranış kalıbını yanlış da olsa öğrenmiş insanları denetim ve cezalarla dönüştürmeye çalıştıklarını ifade etti.
Bakan Soylu, asıl meselenin geleceğin sürücülerini doğru eğitmek olduğunu vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bunun için yarının sürücüleri olacak ve yarın ülkemizin her noktasında karar verici olacak çocuklarımıza yönelik trafik eğitim programları düzenledik ve bunları sürdürüyoruz. Önemli bir politikamız da uzmanlaşmadır. Trafik personelinde uzmanlaşmaya ağırlık veriyoruz. Hem trafik personeline özel eğitim veriyoruz hem de trafik personelimizin olabildiğince başka emniyet birimlerinde görev yapmasının da önüne geçmeye çalışıyoruz. Bu bir uzmanlıktır, bu bir ihtisas meselesidir. Aynısını şimdi uyuşturucu ile mücadelede yapıyoruz. Bakınız 10 bin polis, bunun 2 bin 200'ü daha önce de 800'ü vardı. 3 bini trafiğe, bunun bin tanesini de narkotik birimlerimize sevk ettik. Narkotik birimlerimizde onlar da eğitim almaya başlayacaklar. Narkotik birimimizdeki diğer arkadaşların yanında toplumumuzun önemli bir sorunu olan uyuşturucu ile mücadeleye ciddi bir şekilde katkı verecekler. Böylece asayiş birimlerimizi, diğer birimlerimizi, iç hizmet birimlerimiz de kendi meselelerinde çok daha iyi hizmet etmeye yönelik bir anlayışı ortaya koymaya çalışıyoruz."
- "Artık motor sesinin cazibesine kapılmaktan vazgeçmek lazım"
Hedeflerinin ve arzularının trafikte sıfır can kaybı olduğuna işaret eden Bakan Soylu, şunları söyledi:
"Kamuoyunun dikkatini çekmek istediğim 4 ana başlık var. Birincisi aşırı sürat, ikincisi emniyet kemeri, üçüncüsü cep telefonu, dördüncüsü de trafikteki sorumsuz davranışlar. Yani bilinen adıyla makas atmalar veya yanlama dediğimiz trafiği tehlikeye sokan davranışlar. Teknoloji geliştikçe arabalarımız kuvvetlendi, hemen hemen her araç 150 kilometrenin üzerine rahat çıkabiliyor ama fiziki kurallar değişmiyor. Artık motor sesinin cazibesine kapılmaktan vazgeçmek lazım. Emniyet kemeri meselesi artık bizim için vazgeçilmez bir unsurdur. Onun için topyekûn bir kampanya başlatıyoruz. Arkadaşlarım hazırlıkları yapıyor. İki temel mesele var. Birincisi özellikle emniyet kemeri, ikincisi hızın düşürülmesi. Diğer makas atmalar ve yaralamalarla ilgili inşallah ekim ayında Meclis açıldığında Türkiye'de bu konudaki kanunlarda değişiklik olacak, ciddi cezalar gelecek. Korsan taşımayla ilgili önemli yaptırımlar ortaya konulacağını burada size tekrar ifade etmek isterim. Ama en önemli eğitimdir, farkındalık oluşturmaktır. Bu meseleye herkesi ortak etmektir. Biz terörle uğraşıyoruz, şehit cenazeleri kaldırıyoruz. Dört tarafımız terör örgütü ile çevrili. PKK, DEAŞ, DHKP-C, FETÖ, birçok terör örgütü. Bizim yılda teröre verdiğimiz şehit, trafikte verdiğimiz can kaybının neredeyse kırkta biridir, elli de biridir, yetmişte biridir."
Bu işin üstesinden geleceklerini ve Türkiye'nin trafik konusunda dünyada parmakla gösterilen ülkeler arasında olacağını vurgulayan Soylu, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu kalkınma projeksiyonunda Türkiye'nin, tarihinin en önemli hamlelerinden birisi olan bölünmüş yollarla, havalimanlarıyla ve hızlı trenlerle buluştuğunu, bunun her birisinin trafiğin kendi içinde normalleşmesini sağlayan teknolojik gelişmeler olduğunu söyledi.
Bakan Soylu, Kurban Bayramı tatilinde tatil ne kadar uzunsa kendilerinin alacağı tedbirlerin o kadar fazla ve ehemmiyetli olduğunu, bu bayram tatilinde dinlenme olmayacağını, bir tek trafik kazasının engellenmesi için canla başla bir mücadele ortaya koyacaklarını ve bunun da millete teminatları olduğunu kaydetti.
Konuşmanın ardından Bakan Soylu, Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya ve Kırıkkale Valisi Mehmet İlker Haktankaçmaz, dereceye giren polislere sertifikalarını verdi.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği