NO:2016/127
ANKARA-(13.12.2016)-İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler ve Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok ile birlikte Hakkari’de çeşitli temas ve ziyaretlerde bulundular.
Yüksekova Cengiz Topel Caddesindeki esnafı ziyaretinde vatandaşlarla sohbet edip, sorunları dinleyip not alan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terör saldırıları nedeniyle evleri zarar gören bazı vatandaşların ev talebi üzerine, "Sizlere eskisinden daha güzel, sıcaklığı hissedebileceğiniz evler yapacağız." dedi.
Vatandaşları dinledikten sonra ilçeden ayrılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Yüksekova-Hakkari karayolu üzerindeki Yeni Köprü Askeri Kontrol Noktası ile Depin Polis Kontrol Noktası'nda görev yapan güvenlik güçlerini ziyaretinde, kontrol noktalarındaki asker ve polislerle sohbet eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'deki tüm kesimlerin güvenlik güçlerine dua ettiğini aktararak, "Allah sizleri korusun. Bizim dışımızda binlerce, on binlerce, milyonlarca insan şu yaptığınız işin her saniyesi için dua ediyor. Biz her şeyin farkındayız."
"Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Başbakanımızın, tüm Bakan arkadaşlarımızın Hükümetimizin sizlere selamları var. Hep buradayız, hep birlikte olacağız, hiç merak etmeyin. Sadece bir şey istiyoruz. Evli olmayanları çabuk evlendirmek lazım. Burada büyük ağabeyler var. Biz elimizden gelen her şeyi yapalım. Hep beraber bir aile yuvası içinde olacağız, hem de bu terörizmle nasıl mücadele edildiğini, bunun nasıl tasfiye edildiğini tüm dünyaya göstereceğiz. Burası çok önemli bir nokta. Bunu siz de biliyorsunuz, biz de. Burada neler yapmak istediklerinin farkındayız. Bunun için gözümüz kulağımız sizde. Aman dikkat edin. Sizden istirhamımız, rehavete kapılmaksızın muhakkak ama bu işte bir saniye ihmal bile milletin canını yakıyor. Dikkat en üst noktada olacak ve elinizdeki yetkileri kullanmakta da hiçbir zaman imtina etmeyin. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı da öyledir. Allah yardımcımız olsun inşallah."dedi.
Yüksekova'daki temaslarınından ardından Hakkari'ye gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kent girişinde kendisini bekleyen vatandaşlarla sohbetinden sonra Jandarma Özel Harekat Tabur Komutanlığı’nda askerlerle de bir araya geldi.
Hakkari Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polis Şubesi tarafından Fatma Aliye Hanım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde oluşturulan, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında şehit düşen Astsubay Ömer Halisdemir'in adının verildiği kütüphanenin açılışını gerçekleştiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu okulun resim öğretmeni tarafından kütüphanenin duvarına yapılan 15 Temmuz resmini inceledi.
Kütüphanenin kurulmasında emeği geçen polis memurlarını kutlayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu şöyle konuştu:
"Hepinizi tebrik ediyorum. Pırıl pırılsınız. Özellikle okullarda böyle etkinlik yapmanız toplumsal bütünlük açısından, milletin ve çocukların kaynaşması, aynı zamanda gelecek nesillerimizin bilinçlendirilmesi açısından çok önemli. Astığınız tabelanın, yapılan resmin ayrı ayrı anlamları var. Bu yaptığınız işin burada kalacağını düşünmeyin. Cenab-ı Allah yapılan bütün iyilikleri yayar. Bizim görevimiz iyilik yapmak, iyilikleri anlatmak, kötülüklerden de sakınmak. Bu bizim medeniyetimizin bize sağladığı en önemli tenbihattır. Bunu devam ettireceğiz. Her okulda yapmak. Bütün çocuklara dokunacağız. Çocuklarımızı iyiliklere yönelteceğiz, onları kötülüklere, şiddete, teröre yöneltmeye çalışanların önüne bu iyiliklerle büyük bir set çekeceğiz."
Daha sonra sınıfları dolaşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kitap dağıtarak, öğrencilerin polisler için yazdıkları mektupları dinledi.
Okulun öğretmenlerinden Tuğba Moruk İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya, "Hakkari'ye geldiğim için çok memnunum. Balıkesirliyim ama ikinci vatanım Hakkari. Dini, dili, ırkı ne olursa olsun bu al bayrağın altında yaşadığımız için ne mutlu bize. 2 aydır buradayım ve çok sevdim buraları." dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, öğretmenleri örnek gösterdiği öğrencilerden sürekli okumalarını isteyerek, hayatın her zaman insanlara önemli sorumluluklar verdiğini aktardı.
Öğrencilerin gelecek dönemlerde meslek sahibi olarak hayata atılacaklarını belirten İçişleri Bakanı Süleyman Soylu şunları kaydetti:
"Anne olacaksınız, eşinizle hayata sarılacaksınız. Şunu bilin, hayat önümüze zorluklar çıkarsa da birbirimizden sevgiyi hiç ihmal etmeyelim. Biz sıcak olalım, güneş olalım, kötülükler buzlar olsun ve onların her birini teker teker eritelim. Polislerimiz büyük görev yapıyorlar. Mağdurun, mazlumun, imdat dileyenin, gece sokakta rahat yürümek isteyenin, okula rahat gitmek isteyenin yanındalar. Bunun yanı sıra böyle güzel etkinliklerle sizlerle bir arada oluyorlar. Düşünün onların da aileleri, anneleri, babaları, hasret duyanları, hasret duydukları var. Onlar da bu toprakları, bu milleti, tarihimize aynen sizin gibi çok seviyorlar. Bugün polis arkadaşlarımız güzel bir hizmeti ortaya çıkardı. Kütüphanede okuyacaksınız. Okumak, dünyayı keşfetmek, insanı keşfetmektir. Okudukça bizi kötülüklere doğru sevk etmek isteyenlere büyük duvarlar öreriz, onlara en iyi cevabı okumakla verebiliriz. Hayatta tek başımıza bir şey yapamayız, hep birlikte olursak hayatta güzellikleri de bizden beklenenleri de inşa edebiliriz." dedi.
Ardından Hakkari Valiliği’ni ziyaret eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu burada yaptığı açıklamada, hem kendi görev alanlarına ilişkin çalışmaları sürdürdüklerini hem de vatandaşlarla çeşitli zeminlerde bir araya geldiklerini söyledi.
Bu gelişlerinde de önceki gelişlerinde de tıpkı diğer illerde ve cennet vatanın her köşesinde olduğu gibi gördüğü yakın ilgi ve teveccühten dolayı Hakkarililere teşekkür eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Her ne kadar bu gezimiz önceden planlanmış olsa da hepinizce malum olan yaşanan çok elim bir hadise benim için bu ziyareti daha anlamlı kılmıştır." dedi.
"Cumartesi gecesi İstanbul Beşiktaş'ta 44 vatandaşımızın şehadetiyle neticelenen hain bir terör saldırısıyla karşı karşıya kaldık. Bu alçak saldırı sonrasında belki birileri programlarımızda değişiklik olmasını bekleyebilirdi. Hiç öyle yapmadık. Bilakis bu hadisenin üzerine gelinebilecek en doğru yerin burası olduğundan hareketle programımızı değiştirmedik." diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şöyle devam etti;
"Sebebi de şudur; İstanbul'daki o hain saldırıyı gerçekleştirenler yıllardır bu ülkede özellikle etnik kimlik üzerinden özellikle etnikçilik yaparak bir kardeş kavgasını körüklemek istiyorlardı. Buna müsaade etmemiz mümkün değildir. Binlerce yıldır Anadolu toprakları üzerinde Kürt'ü, Türk'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Zaza'sı bir arada ve kardeşçe yaşıyorsa biz bu kardeşliğe kimsenin nifak tohumu ekmesine müsaade etmeyeceğiz. Bizim AK Parti ve hükümet olarak terör karşısında duruşumuz nettir. Adı ister PKK, ister DEAŞ, ister FETÖ, ister KCK, ister YPG veya başka bir şey, hangi örgüt olursa olsun terör insanlık suçudur, insanlık dışı bir eylemdir. Teröre destek veren yapan yardım eden her kim varsa onun karşısındayız. Onunla mücadele etmek durumundayız ve 780 bin kilometrekare vatan toprağını bu eşkıyalardan temizlemeye kararlıyız."
"Cumartesi günü Meclis kürsüsünden de ifade etmiştim. Bu mücadeleyi ortaya koyarken hukuktan, demokrasiden asla taviz vermeyiz. Ancak birileri istiyor diye de birileri kızacak veya kınayacak veya birliklerine almayacak diye de hukukun içinde vereceğimiz bu mücadelede asla gevşeklik göstermeyiz. Çünkü ne hükümet olarak bizlerin, ne de Türkiye'nin her köşesindeki vatandaşlarımızın artık bu hadiselere tahammülü kalmamıştır. Biz Türkiye'nin batısında ne konuşuyorsak doğusunda da kuzeyinde de ne konuşuyorsak güneyinde de aynı şeyi konuşuyoruz. Bu milletin canını yakanların canını yakacağız. Bu sözlerin muhatabı PKK'dır, KCK'dır, DEAŞ'tır. FETÖ'dür, YPG'dir. Bu devlete karşı eline silah almış ve bu milletin huzurunu birliğini beraberliğini kardeşliğini, ülkenin bağımsızlığını bölmeye çalışanların tamamıdır."
Terörle mücadelede en büyük gücün millet olduğunu, terör örgütü PKK'nın mağdurlarının sadece bombalı ve silahlı eylemlerle kıydığı canlar olmadığını belirten İçişleri Bakanı Süleyman Soylu sözlerine şöyle devam etti;
"Gencecik evlatlarını dağa kaçırıp terörist yaptığı anneler de PKK'nın mağdurudur. Yılda 1,5 milyar dolar gelir elde ettiği uyuşturucu ticareti yüzünden zehirlenen hem Türkiye hem dünya gençliği de bu örgütün mağdurudur. İş makinelerini, maddi kaynaklarını örgüte peşkeş çeken belediyeden hizmet alamayan vatandaş da bu örgütün mağdurudur. Tehditle Kandil'den atanan eş başkanlar, baskı altına alınan siyasette bundan mağdurdur. Yaşanan terör olayları yüzünden evinden göç etmek zorunda kalan ve geri döndüğünde evini barkını harabe halinde bulan vatandaşımız da bu örgütün mağdurudur. Ülkenin ekonomisi, turizmi, o kadim kentlerimizdeki medeniyet, kültürü de bu terörün mağdurudur."
"Hadiseleri ve gelinen noktayı değerlendirirken kendimizi güncel eylemlerin yarattığı görüntünün biraz dışına bırakmamız lazım." diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bakın bugün PKK'nın son durumunu iyi analiz etmek gerekir. Yaklaşık 40 yıldır kuruluşunda ortaya koyduğu hedeflerden hiçbirini gerçekleştirememiş ve gerçekleştiremeyecek olan bu örgüt, bugün esasen bir tükeniş içerisindedir." dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, güvenlik güçlerinin operasyonları neticesinde PKK'nın en büyük gelir kaynağı olan uyuşturucu ticaretinden büyük bir darbe yediğini kaydederek, "Örgüte katılımlar tarihin en düşük seviyesine gerilemiştir" diye konuştu.
Türkiye'nin terörle mücadele konusunda tam anlamıyla ve topyekun sahaya indiğini ifade eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu şunları söyledi;
"FETÖ örgütünün de çökertilmesiyle önemli bir hamisini kaybetmiş, iş birliği içerisinde olduğu belediye yönetimleri, vatan-millet sevdalısı merhum şehidimiz Muhammed Fatih Safitürk gibi kardeşlerimize emanet edilerek halka hizmet üretir hale geldiği için önemli bir gelir ve araç gereç kaynağı kesilmiş ve bütün etkinlikleri, kandırılmış birkaç militanla yaptıkları bombalı eylemlerle sınırlı kalmış bir halde, bir tükeniş girdabı içerisine girmiştir. Ne destek aldıkları Ortadoğu'daki karışıklık, ne de yıllardır sürdürdükleri uluslararası karanlık ilişkiler bu tükeniş girdabını geri çevirmeye yetmeyecektir."
Devletin atacağı her adımda mutlaka halkın desteğine muhtaç olduğunu dile getiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şunları söyledi:
"Bizim en büyük gücümüz milletimizdir. Buradan aziz milletimize de bir çağrıda bulunmak istiyorum; bu bir topyekun mücadeledir. Bulunduğunuz yerlerdeki PKK sempatizanlarını, köylerde vatandaşa baskı yapanları polise ve jandarmaya ihbar edin. Net bir şekilde köşeye sıkışmış bu hain örgütten bu ülkeyi mutlaka kurtaracağız. Bu örgütün tepesinde sefahat içerisinde yaşayan yaşları 70'i aşmış, zihinleri bulanmış, gençleri ölüme sürükleyerek karanlık zihinlerini tatmin etmeye çalışan o ölüm makinalarına bu yaptıklarının hesabını mutlaka soracağız."
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terörle mücadelede bütün imkanları kullanmak ve bütün eksiklikleri giderme noktasında ciddi bir çaba içerisinde olduklarını kaydederek, şunları ifade etti;
"Özellikle geçtiğimiz günlerde korucularımızın etkinliğini, özlük haklarını moral ve motivasyonlarını artırmaya dönük düzenlemeler yaptık. Bu kapsamda Korucular Daire Başkanlığından tutun da geçici köy korucusu yerine güvenlik korucusu ismi getirmeye kadar statüler açısından birçok güçlendirmeler ortaya koyduk. Silah ruhsatlarından alınan harçların bir defaya mahsus kaldırılması ve 5 bin ilave korucu kadrosunun getirilmesi dahil olmak üzere operasyonlardaki ek tazminatlarına kadar birçok iyileştirmenin altına imza attık. Bir şey daha gerçekleştiriyoruz. Bugün korucu yaş ortalamamız 42'dir. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımızın vermiş olduğu talimatla birlikte bu yaş ortalamasını aldığımız tedbirlerle yani 50 yaşın üzerindekileri emekliliğe sevk ederek, 45-50 yaş içerisindeki korucularımıza da 6 ay içerisinde karar vermeleri durumunda hem emekli olacaklar hem tazminat alacaklar hem de yerlerine yakınları korucu olacaklar. Böylece de hedefimiz korucu yaş ortalamasını 32'ye düşürmektir. Bu noktada yaklaşık 20 bin yeni korucumuzun da bu büyük mücadele içerisinde olacağını ifade etmek istiyorum."
"Terörü bitireceğiz. Bunu yaparken iki aracımız vardır. Birincisi elbetteki güvenlik unsurlarımızın ortaya koyacağı silahlı mücadeledir. İkincisi ise devletimizin ve hükümetimizin ortaya koyacağı ekonomik mücadeledir. Terörden etkilenen illerle alakalı olarak yepyeni bir kalkınma hamlesinin eşiğindeyiz." ifadesini kullanan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şöyle devam etti:
"Şimdi gerek Yüksekova sokakları gerekse de Hakkari caddelerinde dolaşıp milletimizle sohbet ettik. En önemli taleplerinin iş olduğunu söylemek istiyorum. Ben de onlara şunu söyledim; burada, fabrikanın yerini veriyoruz. Hükümetimiz, devletimiz fabrikayı kendisi yapıyor. İçine alınacak bütün malzemelere teşvik veriyor. Çalışanların sosyal güvenlik kurumuna ait ödemelerinin tamamını ve vergiyle ilgili iyileştirmenin tamamını gerçekleştiriyor. Bütün bunların yanı sıra bütün bu istihdam alanlarını açıyoruz ama bölgenin başına musallat olan Hakkari'nin, Doğu'nun, Güneydoğu'nun başına musallat olan terör örgütü yüzünden bu ortaya koyduğumuz cazibeli süreçlere katılanlar oluyor ama katılmak isteyip de bu sebepten dolayı katılamayanlar da oluyor."
Görevlerinin burada insanları iş, aş ve huzurla buluşturmak olduğunu dile getiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şunları kaydetti;
"İşte bugün birçok karakolumuzu ziyaret ettik. Jandarma komutanlıklarımızı ziyaret ettik, polislerimizi ziyaret ettik, vatandaşlarımızı ziyaret ettik. Onlar ülkemizin birliği, beraberliği ve kardeşliği için mücadele ediyorlar. Ama bir şey için daha mücadele ediyorlar. Şurada okulunu bitirmiş yarına umutla bakan gençlerimizin iş bulması için buranın huzurlu olması lazım diye düşünüyorlar ve canlarını siper etmişler, büyük bir mücadeleyi ortaya koyup, Güneydoğu ve Doğu Anadolu'nun, ülkenin huzurunu bozmaya çalışan baş belası bu terör örgütünden ülkemizi ve bu aziz milletimizi tasfiye ederek yarınlara umutlu bakmaya çalışıyorlar. Yeni bir kalkınma hamlesinin eşiğindeyiz. Sayın Başbakanımızın geçtiğimiz eylül ayında açıkladığı yatırım teşvik çerçevesi programında bu illerde yapılan temaslarda hangi adımlar atılacağı noktasında görüş alış verişinde bulunduğumuzu ifade etmeye çalışıyorum. Öncelikle Hakkari'nin bütün vatandaşlarımıza, bütün dostlarımıza kıymetli Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Başbakanımızın selamlarını, muhabbetlerini ve sevgilerini ilettiğimi bir kere daha ifade etmek istiyorum."
"Biz, bizi birbirimizden ayırmaya çalışanlara karşı en güzel cevabı kenetlenerek, millet olarak bir ve bütünlük içerisinde hareket ederek ortaya koyuyoruz. Canımızın yandığını söylemek istiyorum ama bu canımızın yanmasına o şehitlerimizin bize emanet ettiği görev şuurundan bir milim bile sapmadığımızı bir kere daha burada hem sizlerin hem de tüm milletimizin huzurunda ifade etmek isterim." dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konuşmasını şöyle tamamladı;
"Sözlerini, yazılarını, kalemlerini eleştirmek için kullananlara biraz insanlıkla empati etmeleri lazım geldiğini salık veriyorum. İnsan olmaktan çıkmayın. Vicdanınızı kömür karasına döndürmeyin. Bu ülkenin kalkınması ve gelişmesine, büyümesine kendisini adamışları, terör örgütlerine gösterdiğiniz müsamahayla lütfen karşılaştırmayın ve kıyaslamayın. Ne tarih sizi af eder ne de millet sizi af eder. Yazdıklarınızı okuyoruz, kimlere sipariş mektubu verdiğinizi de çok net bir şekilde biliyoruz. Bu millet hiçbir zaman uşakları tarih olarak yazmamıştır ama bu millet kendine hizmet edenleri o isimsiz kahramanları her gün dualarında Cenab-ı Allah'la buluşturmak için o vicdanını gönlünü onlara emanet etmiştir. Biz yolumuza devam edeceğiz ve inanıyorum ki bu ülke, ekonomisiyle kalkınmasıyla zenginleşmesiyle özgürleşmesiyle üniversiteleriyle okullarıyla iş yerleriyle fabrikalarıyla bütün dünyaya ve etrafındaki coğrafyaya örnek olabilecek adımları atacak ve çok yakın zamanda da benim güzel memleketim ovalarında dağlarında, şehirlerinde sokaklarında, denizlerinde her şeyin mutluluğa dönüştüğü ve etrafındaki bütün coğrafyaya umut verdiği bir halle buluşacaktır." dedi.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
BASIN MERKEZİ