ANKARA-(02.04.2017)-İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Trabzon’da gerçekleştirdiği temas ve ziyaretlerde yaptığı konuşmada, "Hem siyasi hem ekonomik hem de değerlere karşı gerçekleştirilen operasyonlarla karşı karşıya bulunulduğunu, darbelerin ardından ekonomik krizlerin, terörizmin, anarşizmin, enflasyonun, ardından bu ülkede değerlerimize karşı yapılan saldırıların, on yıllardır bu ülkeyi yarına taşımak istemeyenler, güçlendirmek ve kuvvetlendirmek istemeyenlerin nasıl iştahlarını kabarttığını hep birlikte yaşadık." ifadesini kullandı.
Geçmişe ilişkin değerlendirmelerde de bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şöyle konuştu:
"Bu ülkede yukarıdan aşağı millete bakan, 'Efendiniz benim' dedikçe bu ülkenin kıymetli Cumhurbaşkanı'nın, ‘Biz efendi değil hizmetkar olmaya geldik’ dedikçe, onların sanki bir yerlerine mızrak saplandığını unutmadığımızı, bu ülkede bunların hepsini biz yaşadık. Bu ülkede Başbakanın asıldığını unutmadık. Bu ülkede milletin sevdiği, seçtiği adamlara hakaret edildiğini, medya baronları tarafından onların itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını unutmadığımızı, her birimize 28 Şubat’tan sonra deli gömleği giydirildiğini, herkese devlete tehdit eder gözle baktığını ve milletin bunun niye sakalı var, bunun niye başörtüsü var, bu Sünni mi, Alevi mi, Kürt mü, Türk mü diye milletimizi tehdit eden bu anlayışı, hiçbir gün ama hiçbir gün unutmadık. Gün gelip yukarıdan aşağıya bize bakıp, evet ne olacak ‘Bir çobanla, profesörün oyu, bir köylü ile profesörün oyu eşit midir' diye bize aşağılamaya çalışan, bizi bu toplumda karar verme yeteneği olmayan insanlar olarak sıfatlandırmaya çalışanlara karşı, bu anlayışları unutmadığımızı ama bu karşı hiçbir zaman şiddete başvurmadığımızı, ifade etmek istiyorum ki hiçbir zaman silaha başvurmadığımızı, sadece demokrasi ile medeniyetimizin bize emrettiği merhametle, bize emrettiği şefkatle ve adı iyilik medeniyeti olan medeniyetimizin bize emrettiği insanlıkla beraber bu mesellere sahip çıktık, en son başımıza gelen 15 Temmuz vakasında, o meczubun, o alçağın, o hainin, bir talimatla birlikte bu ülkede birilerinden aldığı talimat, kendi kafası ona yetmez, kendi aklı ona yetmez, kendi cüssesi ona yetmez, kendi kuvveti ona yetmez ve o aldıkları talimatla birlikte F 16'larla, helikopterlerle, tanklarla masum insanlarımızı katletmeye, bu ülkeyi birilerinin istila etmesine zemin hazırlama çalıştığını biz unutmadık. Unutmuyoruz da şunu açık yüreklilikle de ifade etmek istiyorum unutmayacağız da" dedi.
Bazı çevrelerin Türkiye'nin ayağa kalmasını istemediğini vurgulayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şunları ifade etti:
"Bugünler için ayağa kalkmasını istemediler. Onlar istediler ki bunların insansız hava aracı üretebilecek kabiliyeti olmasın, onlar istediler ki bunların şehir hastaneleri olmasın, onlar istediler ki eğer terörle mücadele edecekler ise silahı biz verirsek etsinler, kendileri silah üretmesinler, ülkelerini huzurlu, güçlü, kudretli bir ülke haline getirmesinler. Onlar istediler ki Altay tanklarını yapmasınlar, onlar istediler ki cirit füzelerini yapmasınlar, onlar istediler ki 81 vilayetinde üniversiteleri olmasın, ilimle bilimle buluşup yükselmesinler. Onlar istediler ki hep el açsınlar, Allah’a şükürler olsun bu millet şükreden bir millettir, bugün el açan bir millet değil, mazluma ve mağdura el uzatan bir milletiz"
Türkiye’nin geçmişte yaşadıklarını hatırlatan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Akılları kesmiş 1960’da darbe yapmışlar, demişler ki 'Eğer tekrar bu milletin seveceği bir adam gelirse yandık, eğer bu milletin beğeneceği bir adam, bu milletin kendi taleplerini, isteklerini, arzularını, hürriyetini ortaya koyabilecek bir kişi gelirse yandık, sistemimizi ona göre kuralım, oyunu, sistemin ölçüsünü belirleyelim. Onlar iktidar olduklarını sansınlar ama muktedir biz olalım' dediler. Bir gün Anayasa Mahkemelerine yerleştirdiğimiz adamlarla muktedir olalım, bir gün Yargıtaya yerleştirdiğimiz adamlarla muktedir biz olalım dediler, bir gün Danıştaya yerleştirdiğimiz adamlarla muktedir biz olalım dediler. Bir gün medyadaki kalemşörlerimizle muktedir olalım biz dediler
Polis, özel harekat ve korucularla beraber operasyonlar yapıldığını vurgulayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şöyle devam etti:
"Bilmenizi istiyorum ki bütün her yerde bizim aslanlarımız ay yıldızlı bayrakla bu teröristleri kovalıyor onlar da fare gibi kaçıyorlar. Ağababaları Avrupa'dan talimat verirken onlar boş mu duracaklar? Bilinki kıymetli Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın talimatıdır. Biliniz ki bu Kandil'de duran itler var ya eğer biz bunlara hesap sormazsak namerdiz. Sadece ülkemizin içerisi değil, 780 bin kilometrekarede bize yaptıkları değil onları orada tutanlar bundan sonra tutmaya çalışırlarsa bilsinler ki onlarla da hesabımız var. Türkiye kararlıdır bu konuyu çözecek. Oradaki kardeşlerimizin de üzerindeki bu baskıyı kaldıracağız. Hep birlikte ülkemizin yarınlarına bir medeniyet kardeşliği içerisinde güçlü bir şekilde ve bize yakışır bir şekilde ülkemizi yarınlara hep birlikte taşıyacağız" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 13 yaşındaki kız çocuklarının geçmişte terör örgütü tarafından kaçırıldığını anımsatarak, şunları kaydetti:
"Annelerinin kucaklarından alırlar ve gözyaşları arasında 'Ne olur götürmeyin' yalvarış ve yakarışları arasında alırlar dağa kaçırırlar ha. Eğer bundan sonra böyle bir şey olursa bu İçişleri Bakanlığı bize haram olsun. Bunu çok net ve açık söylüyoruz. Dün aynısını Diyarbakır'da da anlattım. Kıymetli Cumhurbaşkanımız çok önemli konuşmalar yaptı. Şimdi birileri ellerini ovuşturuyor yine. O, 7 Haziran'da devreye girenler var ya hani ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni tükürüğümüzle boğarız’ dediler. Yıllardır aynı numaraları yaptıkları için bu millet bunu bir daha aynı şekilde görmezden gelecek, sabredecek zannettiler. Ama 15 Temmuz'da çıplak elleriyle beraber bizim insanlarımız onlara bu milletin iradesinin ne olduğunu çok net bir şekilde gösterdi" dedi
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın kaptanlığında Türkiye'de kişi başı milli gelirin 3 bin dolardan 11 bin dolara çıktığını ifade ederek, 4-5 yıldan beri 11 bin doları korumak için muhafaza ediyoruz. Niye? Başımıza Gezi'yi, 17-25 Aralık'ı, 6-7 Ekim'i, 15 Temmuz'u getirdiler. Başımızı az kaldıracağız yukarıdan aşağıya baskıyı koydular. Biz çok adamlar gördük darbenin sesini duyunca hizaya giren. Ama bu adamlar bir lider gördü, 15 Temmuz'da F-16'lara rağmen 'Ben milletimle beraber olacağım' deyip uçağı ile İstanbul'a giden lider gördük" dedi.
Hayrat ilçesinde muhtarla kahvaltıda bir araya gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Türkiye ne zaman ilerlemek istese, ne zaman bir gelişme kaydetse anayasal sistemin açıkları kullanılarak, ekonomik ve siyasi operasyonlara maruz kalmıştır." diye konuştu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye faizi yüzde 4'lere indirince, yüz milyar dolarlık yatırım paketi açıklayınca Gezi olaylarının patlak verdiğini kaydederek, şunları söyledi:
"Türkiye içindeki hainlerle mücadele etmeye başlayınca, FETÖ'yü temizlemeye, PKK'yı bitirmeye kalkınca 15 Temmuz hadisesi Türkiye'nin başına tekrar getirildi. Yani Türkiye hiçbir zaman kötü yönetildiği için darbeye maruz kalmadı, iyi yönetildiği zamanlarda da darbeye maruz kaldı. Öyleyse şu çok nettir, bizim dışımızda bir irade, Türkiye'nin gidişatını takip etmekte ve ona göre pozisyon almaktadır." dedi.
Türkiye'nin birileri için artık tehdit olduğuna işaret eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "İsviçre'de Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'nın aleyhine pankart asılması, Almanya'da yürüyüşler düzenlenmesi, Hollanda'da Bakanımıza karşı yapılan muameleler tesadüf veya münferit hadiseler değildir. Hepsi Türkiye'nin ortaya koyduğu gelişmenin ürünüdür. Türkiye'de demokrasi standardının ne olduğu kimsenin umurunda değildir. Kimsenin Türkiye'deki demokrasiyi dert ettiği falan yoktur. Mesele güçlü bir Türkiye oluşmasını engelleme meselesidir." ifadesini kullandı.
"PKK'ya yıllardır maddi destek verdiler." diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu "İşte kahramanlarımız, jandarmamız, polisimiz, askerimiz, koruyucumuzla birlikte bugün PKK son demlerini yaşamaktadır. 15 Temmuz darbe girişimini, eli kulağında dinlediler. Türkiye onu da bastırdı. Batı artık bu illegal yapılara destek vermeyi bırakmalı ve meşru hükümetle demokratik ve uluslararası standartlara uygun ilişkiler geliştirmenin peşinde olmalıdır." dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "İstanbul'da patlayan bombalar Paris'te patlamadı mı?" sorusunu yönelterek, şunları kaydetti:
"Tepeden indirdikleri DEAŞ onların da başına bela olmadı mı? Yaratılan göç dalgası Avrupa kapılarına dayanmadı mı? Şurası çok açıktır. Eğer bu dünyanın güvenli bir yer olması isteniyorsa bunun anahtarı Türkiye'dir ve güçlü Türkiye'dir. Batı medeniyetinin izlediği Türkiye'yi zayıflatma politikası yanlış bir politikadır, hem de uygulama imkanı yoktur. Hem teorisi yanlıştır hem tutunduğu yer yanlıştır. Türkiye giderek güçlenmektedir ve Türkiye güçlendikçe dünya altını çizerek söylüyorum daha güvenli bir hale gelmektedir" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Türkiye’ye bazı çevrelerin huzur vermediğine işaret ederek, "Almanya’ya ne, Hollanda’ya ne, İsviçre'ye ne, Amerika’ya ne? Ne oluyor size yani, bize hangi menfaatiniz, hangi faydanız var? Terör örgütü ile mücadele ediyoruz. Ben İçişleri Bakanıyım, Almanya’nın terör örgütü ile mücadele de bize faydası ne? Tam tersi ellerinden gelse yurt dışından aldığımız mühimmatlardan bir tane aldırmayacaklar. Ne faydan var bana, Türkiye’ye ne faydan var?” ifadesini kullandı.
"Amerikan konsolosluğuyla ilgili bir tehdit olduğu zaman, hemen vatandaşlarına 'Aman ha Türkiye’de şöyle olaylar var, böyle olaylar var' deyip, Türkiye’yi dışarıya karşı güvensiz bir ülke konumuna düşürmek için ellerinden gelen herşeyi yaparlar" diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ''Bize faydan ne. Biz içeride DEAŞ ile mücadele ediyoruz, dışarı da El-Bab’ta, Cerablus'ta mücadele ediyoruz. Sen on binlerce kilometre öteden buraya ahkam kesmeye çalışıyorsun. Almanya bize faydan ne? Bütün terör örgütü mensupları orada. FETÖ orada, DHKP-C orada, PKK orada, hepsini orada besliyorsun, ondan sonra Türkiye’nin üzerine ahkam kesmeye çalışıyorsun. Çünkü ellerindeki en önemli güç gidiyor." değerlendirmesinde bulundu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 1961 ve 1982 anayasasını oluşturanların bunlar olduğuna değinerek, "Dikkat edin 1960 darbesinden sonra da 1980 darbesinden sonra da ilk ses Avrupa’dan ve Amerika’dan geldi. ‘Biz yeni hükümet ve yeni devlet anlayışını tanıyoruz’ dediler. Tanırsın tabi, sen yaptırdın zaten. Niye tanımayacaksın. Bu anayasaları da onlar yaptırdılar, bu çok açık ve net. Bunları onlarca yıl sonra söylüyorlar. Artık o tarihler bitti. Bu çok açık ve net. Ne faydanız var Türkiye’ye." dedi.
''Suriye’den Mısır’a kadar her yere Arap Baharı gelmişti’’ diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şöyle devam etti:
“Birden tırpanlayıverdiler. Neden, elimizde tutalım istediler. Elimizde. Dertleri demokrasi değil. 15 Temmuz oldu bir tanesinin sesi çıkmadı. Bir tanesinin. Günlerce, acaba yeniden tekerrür eder de bizim adamlar işin başına gelirler mi diye. FETÖ’yü orada savunduğunuz, koruduğunuz, kolladığınız belli. Amerika yetmiyor, Almanya savunuyor bu sefer. O yetmiyor, Hollanda savunuyor, o yetmiyor Avusturya savunuyor. 7 başlı canavarla burada uğraşıyoruz. Bunun farkındayız, ama onların farkında olmadığı bir şey var, aklınızı başınıza alın bu memleket bizim. Elimizde silahımız olmasa da bilesiniz ki tahtalarla, oraklarla canınıza okuruz."
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Amerika ve Almanya'ya "Sen hangi doğruyu yaptın bugüne kadar" diye seslendi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "İnsanlık için söylüyorum. Suriye meselesinde neredeyse kelle saymaya başladınız. Yardım edeceğiz, para vereceğiz, şunu yapacağız, bunu yapacağız, hiçbirisinde samimi değiller. Bakın vatandaşları da gerek Amerikalı vatandaşlar, gerek Alman vatandaşlar da bunları aynı şekilde sorguluyorlar. Aralarında yönetimle vatandaşlar arasında uçurum var uçurum" dedi.
Trabzon’da Avrasya Üniversitesince düzenlenen "Geleceğimiz Gençlerimiz Öğrenci Buluşmaları" programına katılılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu buradaki yaptığı konuşmasında;
"Demokrasiyi bugün temsili bir demokrasi olarak görmüyoruz, bizim demokrasimiz bugün müzakereci bir demokrasidir." ifadesini kullanarak, "Karşılıklı bir araya gelebileceğimiz, değerlendirebileceğimiz demokrasidir." diye konuştu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bugün hangi meseleleri yaşıyorsak biliniz tarih itibarıyla bize uzak gibi geliyor ama tıpa tıp 'copy paste' diyorsunuz ya 'copy paste' 1923'ten sonra Türkiye aynı sıkıştırmalarla karşı karşıya kaldı. Türkiye'yi aynı iç tartışmaların göbeğine oturttular. Mezhep üzerinden, etnik köken üzerinden, dindarlık üzerinden, cinsiyet üzerinden, bilmenizi istiyorum ve bizi yükseltmemek için ellerinden gelen her şeyi Cumhuriyetimiz üzerine, Türkiye’miz üzerine ve Anadolu’muz üzerine kurdular." ifadelerini kullandı.
Milli şuura değinen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Rahmetli Menderes köylerle şehirlerle entegre etti yol olarak, rahmetli Özal şehirlerle, büyükşehirleri, büyükşehirlere entegre etti, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da 72 vilayeti bölünmüş yollarla birbirine bağladı. Bakın bir entegrasyon var. Birinci hamle, ikinci hamle ve üçüncü hamle. Türkiye'nin kendine ait bir milli şuuru var." dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bakanlığının göç konularıyla da ilgilendiğini belirterek, "İzinsiz göçmenler konusunda onlarla bir anlaşma yaptık. 6 bin 800 izinsiz göçmen geçiyor Türkiye'den, Avrupa'ya. Aldığımız tedbirlerle bugün bunu 79'a, 80'e kadar düşürdük. Bu önemli bir rakam. Avrupa'yı kurtardık yani. Buna rağmen Türkiye'ye hainlik yapıyorlar. Her türlü hainlik, PKK'yı destekliyorlar, FETÖ'yü destekliyorlar. FETÖ'nün, PKK'nın, DHKP-C'nin bütün adamları orada. Ne kadar Türkiye düşmanı varsa hepsini orada besliyorlar, büyütüyorlar." diye konuştu.
"Biz büyük bir milletiz" ifadesini kullanan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bir kere biz asil bir milletiz. Ne tarihimizi, ne insanlığımızı unuturuz. Avrupa ile aramızdaki fark budur. Onlar kelle hesabı, madde hesabı, materyal hesabı yaparlar." dedi.
Türkiye'nin 3 milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yaptığını anımsatan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu konuda üzerlerine düşen her şeyi yaptıklarını belirterek, "Şu anda Türkiye, dünyanın izlediği birinci sınıf bir misafirperverdir." ifadesini kullandı.
Terörle mücadelenin en kritik döneminde olunduğuna dikkati çeken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Şu anda terörle mücadelenin en kritik dönemindeyiz. Bakın bugün şu anda sabah itibarıyla söylüyorum, sadece kırsalda 32 operasyon yapıyoruz. Her tarafta biz varız. Cudi'de, Tunceli'de, Bitlis'te, İkiyaka Dağları'nda, her tarafta biz varız ve teröristin peşinden koşuyor bizim evlatlarımız. Ancak kalleşçe eylem yapabilirler, hadi yapsınlar da görelim kalleşçe eylem dışında, patlama, onun dışında hadi bakalım yapabilsinler." dedi.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
BASIN MERKEZİ