ANKARA-(23.03.2017)-İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Diyarbakır’da çeşitli temas ve ziyaretlerde bulundu.
İl Jandarma Komutanlığında göreve yeni başlayan 200 güvenlik korucusu için düzenlenen yemin törenine konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Başbakan Binali Yıldırım'ın selamını getirdiğini söyledi.
Anadolu ve Ortadoğu coğrafyasında, yaşam izlerinin bulunduğu ilk çağlardan bugüne kadar tarihin hiçbir döneminde mücadelenin, savaşların ve çatışmaların eksik olmadığına işaret eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, her zaman orduların karşı karşıya geldiğini, medeniyetlerin tahribata uğradığını belirtti.
"Ancak üzülerek ifade etmeliyim ki; bu çatışma dönemlerinin hiçbirisi 21. yüzyılın başındakiler kadar etik değerlerden, insanlıktan yoksun acımasız ve yıkıcı olmamıştır. Eskiden doğrudan doğruya devletler arasında geçen, kendi adına ve hukukuna sahip olan savaşlar bugün sahiplerinin kim olduğu belli olmayan, perde arkasından idare edilen, hiçbir insani değeri tanımayan, gözünü kan bürümüş terör örgütü eliyle yürütülmektedir." diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şöyle devam etti:
"Bir savaş vardır ama o savaşın sahibi yoktur, kazananı yoktur, sadece kaybedeni vardır. Kaybedeni de mazlumlardır ve insanlıktır. Din ve etnik kökenleri için savaştığını iddia edenler, aslında kah petrol kah kaynaklarını kendi elleriyle kuruttukları su için, iklim dengesini bozdukları dünyada gelecekte nefes alabilecekleri bir toprak parçası için mücadele eden birtakım karanlık güçlerin maşaları maalesef olmuşlardır. Ülkemizde literatürde 'anarşi dönemi' olarak adlandırılan dönem belki bu yeni nesil amaçsız mücadelenin ilk versiyonuydu. İnsanların sağcı, solcu, Alevi, Sünni diye birbirine düşürüldüğü, darbelerle nefretin ve katliamın artırıldığı bir süreci maalesef hep birlikte yaşadık. Sonrasında kendini etnik köken, Türk Kürt ayrımı üzerinden tarif etmeye çalışan hain bir el birliğiyle terör belasıyla uzun yıllar meşgul edilmiştir."
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terör örgütü PKK'nın ülkenin siyasi istikrarının sorunlu olduğu, koalisyon dönemlerini her zaman fırsat bildiğini ve bir şekilde bugüne kadar varlığını idame ettirdiğini dile getirerek, 2002 yılından sonra kendisini etnik kimlik üzerinden tanımlamaya çalışan bu örgüte karşı hükümetlerin öncelikli politikasının sivil siyaset kanallarını açık tutmak, güçlendirmek, mücadeleyi hukuk içerisinde vermek ve sorunu demokratik yollarla çözümlemek olduğunu aktardı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terörle mücadelede vatandaşların zarar görmesini engellemek ve herhangi bir ötekileştirmeye meydan vermemek adına ortaya koyulan bu iradeyi maalesef bazı kişilerin ve özellikle sorunu çözme noktasında milletten yana irade koyması beklenen yerel siyasi aktörlerin yanlış değerlendirdiğini ve özerklik ilanı, çukur ve barikatlarla hakimiyet sağlamaya çalışmak gibi sonu olmayan boş bir maceraya alet olduğunu bildirdi.
Oysa devletin bugüne kadar gelinen süreçte toplumu oluşturan değişik kesimlerin demokratik haklar noktasındaki birçok haklı talebini yasal zemine oturtarak karşılamaya çalıştığını vurgulayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şunları kaydetti:
"Başörtüsü yasaklarının kaldırılması, Alevi vatandaşlarımızın ibadet özgürlüğüne yönelik düzenlemeler, Kürtçe eğitim hakkı, Kürtçe ifade özgürlüğü, TRT Kürdi gibi daha birçok konuda atılan adımlar adeta bir sessiz devrim olarak ortaya konuldu. Türkiye'de hiç kimsenin dini, mezhepsel, etnik anlamda ayrıma tabi tutulmadığı demokratik bir ortam hayata geçirilmeye çalışılmıştır. Bugün gelinen noktada Türkiye terörle mücadelede olması gereken bütün imkanlara sahiptir. Siyasi istikrarını temin etmiş, ekonomisini güçlendirmiş, hukuki altyapısını hem demokratik haklar hem insan hakları hem de terörle mücadelenin hukuk altyapısında olması gereken seviyeye ulaştırmış, teknolojisini güçlendirmiş ve millileştirmiştir. En önemlisi de ülkenin bağımsız rasyonel ve çağdaş bir terörle mücadele stratejisini ortaya koyabilmiştir."
DEAŞ ile mücadelede kendi inisiyatifi ile Fırat Kalkanı Operasyonu'nu gerçekleştiren ve uluslararası alanda gıpta edilen bir başarıya imza atan Türkiye'nin koordinasyondan yoksun savunma ve güvenlik anlayışı ile değil, yepyeni bir anlayışa adım attığına işaret eden Soylu, Türkiye'nin yeni güvenlik konsepti ile hem terörle hem de terörizmle mücadele eder hale geldiğini anlattı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, jandarma, polis, güvenlik korucuları ve askerler birlik ve beraberlik içerisinde eli silahlı teröristleri dağlarda kovalarken devletin de Cazibe Merkezleri Programı ile Doğu ve Güneydoğu'ya yönelik ortaya koyduğu projelerle bu bölgelerde ekonomik kalkınmayı gerçekleştirmek, gençlere iş, aş ve istihdamla buluşturmak için gereken bütün adımları attığını aktardı.
"Biz sadece terörle değil, onu besleyen unsurlarla mücadele ediyoruz. Bizim teröriste moral verilmesine bile tahammülümüz yoktur." diyen Soylu, terör örgütünün propagandasını yapan, ona lojistik destek sağlayan bütün unsurlarla mücadele ettiklerini vurguladı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Özellikle siyasi uzantıları vasıtasıyla ele geçirdikleri belediyeler üzerinden ortaya koydukları istismarlara yaptığım görevlendirmelerle son vermiş bulunuyoruz. Onlar her ne kadar Muhammed Fatih Safitürk'ü şehit etmiş olsalar da bu milletin evlatları görevden kaçmamış yine bu belediyelerde hizmet üretmeye, yol ve asfalt yapmaya, çocuklara oyun parkı, su hattı yapmaya talip olmuşlardır." dedi.
İçişleri Bakanı Soylu, görevlendirme yapılan hiçbir belediyenin hizmet kalitesi kıstas alınarak veya göreceli değerlendirmelerle bu uygulamaya tabi tutulmadığını söyledi.
Bu belediyelerin doğrudan terör örgütüyle iltisaklı olduğunun birden fazla belgelendiğini, bu nedenle görevlendirme yapıldığına dikkati çeken Soylu, belediye araçlarıyla terör eylemlerinin yapıldığı, örgüte silah taşındığı, belediye binasında yapılan aramalarda roketatar, havan mermisi, el bombası gibi silahların yakalandığı, belediyelerce alınan erzakların dağa gönderildiği, belediye kayıtlarının şüpheli bir şekilde yok edildiği, çalışanların maaşlarından "bağış" adı altında düzenli para kesildiği, 13 yaşındaki kızların dağa kaçırılmasında doğrudan aracılık edildiğinin birden fazla raporla belgelenen olaylar olduğunu aktardı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Diyarbakır Belediyesinin bahçesinde evlatlarının geri verilmesi için çadır kuran annelerin verdiği mesajı bal gibi anlayan malum partinin yöneticileri, günlerce kafalarını çevirip görmezden gelmişler, zorlanınca da o anneleri birilerinin maşası olmakla suçlamak acziyetini göstermişlerdir. Bu belediyelere görevlendirmeyi bizler değil aslında Diyarbakır Belediyesinin bahçesine çadır kuran, evlatlarıyla buluşmak isteyen, onların hasretiyle yanıp tutuşan o anneler yapmışlardır." diye konuştu.
Türkiye'nin sadece PKK ile mücadele etmediğini, DEAŞ, FETÖ, PKK ve onun uzantılarıyla da eş zamanlı mücadele ettiğine işaret eden Soylu, bu 3 terör örgütünün Türkiye karşı eylemlerinde iş birliği halinde olduğunu belirtti.
15 Temmuz darbe girişiminden birkaç gün önce PKK'ya eylemsizlik talimatı verildiğinin yakalanan itirafçılardan net bir şekilde öğrenildiğini dile getiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şu ifadeleri kullandı:
"FETÖ'nün devlete sızmış kilit yerlerindeki elemanları vasıtasıyla birçok operasyonda dışarıya istihbarat sağladığı da tespit edilmiş acı gerçekler olarak karşımızda durmaktadır. Ancak Türkiye bu 3 örgütle de eş zamanlı olarak mücadele edecek güç ve kararlılıktadır. Aynı şekilde Avrupalı iş ortaklarını artık konuşmaya bile gerek yoktur. Avrupa Birliği Türkiye bütün kriterlerini yerine getirdikten sonra oyun bozanlık için başka yasa değil ille de Terörle Mücadele Yasası'nı bahane etmesi, bugüne kadar iadesi talep edilen hiçbir teröristi iade etmediği gibi oturum hakkı ve hukuki koruma sağlaması Avrupa'nın terörü nasıl araçsallaştırdığına ilişkin zannediyorum ki hiçbir analize gerek bırakmayacak kadar açık bir göstergedir."
Türkiye'nin elinde silah olan teröristle mücadele ettiğini vurgulayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu kapsamda bölgede terörden zarar gören her taşın da onarılacağını bildirdi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu güzel medeniyet toprağını hak ettiği ihtişamlı günlerine geri döndüreceklerini anlatarak, "Türkiye bu mücadelesinde asla bir şeyi karıştırmayacaktır. Türkiye'nin hiçbir vilayetinin ismini terörle anılır halde bırakmamız mümkün değildir. Türkiye bugün terörle mücadelede hiç olmadığı kadar kararlıdır ve sona yaklaşmıştır." dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Van'da olduğunu hatırlattı. İran'dan gelen turistlerin ne kadar memnun, mutlu, huzur içerisinde olduğunu, Türkiye'yi nasıl kucakladıklarını, Van'ın ne kadar yarına umutla baktığını gördüğünü belirtti.
"Bu medeniyet büyük bir kardeşliğin adıdır. Bu medeniyet sahipsiz bir medeniyet değildir. İnancı, imanı, milliyeti, kardeşliği, geleneği, göreneği, taziyesi, düğünü, Allah'a olan bağlılığı bellidir. Milletin birbirine olan bağlılığı bellidir ve bunu hiç kimse bozamayacaktır." diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kimsenin bunu bozmaya cesaret edemeyeceğini vurguladı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yaklaşık 6 aydan bu yana bölgeyi gezdiklerine işaret ederek, "Siyasetin sivil halini bu coğrafyada daha da geliştirecek, siyaseti burada huzurun garantörü hale getireceğiz. Bu mesele artık Türkiye'nin bekası meselesi haline gelmiştir. Bunu çözmeden kendimizi başarılı görmemiz mümkün değildir. Bunu çözeceğiz, çözerken de yerel aktörlerle istişare halinde olacağız." diye konuştu
Koruculuğun kardeşlik projesi olduğuna işaret eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, koruculuğun bu milletin devletiyle el ele verip bir grup haini içinden def etme, PKK'nın Kürt vatandaşları istismar ederek kendini meşrulaştırmaya çalışmasının önüne geçilmesi projesi olduğunu aktardı.
"Bir baba, bir birey olarak söylüyorum; vicdanım sabah akşam, 24 saat bir acıyla kavruluyor." diyen Soylu, şu ifadeleri kullandı:
"12, 13, 14 yaşında Diyarbakır'da, Siirt'te, Şırnak'ta, Batman'da, Hakkari'de ailelere musallat olup, o yaştaki çocuklarını dağa terörist yapmak için getirenlerle bilin ki hesabımız var. Bilin ki bu çocuklarımızın hayatının karartılmasının hesabını acı ve maliyeti yüksek şekilde sonuna kadar onlara ödeteceğiz. Bakan olarak söylüyorum, eğer bu ülkede bu çocuklar anne ve babalarının sevgilerine ihtiyaçları olduğu dönemde dağa götürülürse, bu çocuklarımızın terörist yapılması hususu orada gerçekleştirilmeye çalışılırsa net ve açık söylüyorum İçişleri Bakanlığı bize haram olsun.
Biz başka medeniyetlere benzemeyiz, batı medeniyetlerine hiç benzemeyiz. Bizim için namus, ahlak, din, aile ve millet en kutsal kavramlardır. Kim ailelerimizin birliğine el uzatıyorsa bilin ki devletin kılıcı uzundur ve o eli biz keseriz. Sizin de yapmanız gereken odur. Ezan-ı Muhammed'i ve Allah şahittir ki 780 bin kilometrekarede bu ay yıldızlı bayrak bizim özgürlüğümüz, kardeşliğimiz ve birliğimizin timsalidir, onurumuzdur. Bunu hep birlikte yarına taşıma sorumluluğumuz vardır. Birlikte bu ülkenin kardeşliğini, hukukunu, birliğini, ülkenin büyümesini ve zenginliğini bozmaya çalışanların hakkından gelmek namus meselemizdir ve bunu gerçekleştirmek zorundayız."
Allah'ın zulmedenleri sevmediğini ifade eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, hiç kimseye ve hiçbir canlıya zulmedilmemesi gerektiğini vurguladı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Sizlerden tek ricam şudur ki asla hukuktan bir adım bile ayrılmayın. Artık Türkiye bu terör belasından kurtulmanın arifesindedir. İnşallah sizler bu işe son noktayı koyan neslin aileleri olacaksınız." şeklinde konuştu.
Vali Hüseyin Aksoy ve korucuları temsilen Diyarbakır'ın Çermik ilçesinde göreve yeni başlayan bir güvenlik korucusunun da konuşma yaptığı törende 200 güvenlik korucusu yemin etti.
Daha sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve beraberindekiler güvenlik korucularının yanına giderek, onlarla sohbet etti.
Törene, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ali Demir, AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Galip Ensarioğlu ve Ebubekir Bal, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Cumali Atilla, askeri erkan ve güvenlik korucularının yakınları katıldı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ziyaret kapsamında, Hani, Kulp, Silvan ilçelerinde yaptığı konuşmasında terörle mücadelenin sonuna kadar sürdürüleceğini belirtti.
Ülkenin büyümesini, dünyayla rekabetini engellemek için ellerinden gelen her şeyin yapıldığını vurgulayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bir gün terörizmle başka bir gün de anarşizmle terbiye edilmeye çalışıldığını bildirdi.
Her gün yeni bir maşa ve alet kullananların bu ülkenin zenginliğini ortadan kaldırmak için ellerinden gelen her şeyi yaptığını dile getiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bunu yapanların bu ülkenin birlik, beraberlik ve yarına umutla gidebilmesini engellemeye çalıştığını aktardı.
Türkiye'nin sadece teröristle mücadele etmediğine işaret eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şu anda Gabar, Cudi, Amanoslar, Lice kırsalı, Mardin, Tendürek, Ağrı Dağı etekleri gibi 30'un üzerinde yerde bu mücadelenin sürdürüldüğünü bildirdi.
Biz sadece teröristle mücadele etmiyoruz. Medeniyetimizi de ihya ve inşa etmeye çalışıyoruz." diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terör örgütünün yaktığını, yıktığını hatırlattı.
Camileri, kütüphaneleri, medreseleri, külliyeleri, tarihi inşa ettiklerine işaret eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye Cumhuriyeti'nin kudretli ve zengin bir devlet olduğunu vurguladı.
Belediyelere yapılan görevlendirmelere birilerinin kızdığına dikkati çeken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu şunları kaydetti:
"Bu, 'antidemokratik.' dediler. Sen kardeşi kardeşe düşürmek için belediyeleri terör yuvası haline getirince bu antidemokratik ve hukuk dışı değil, öyle mi? Sen verdiğimiz vergilerle yol yapacağına, orada çalışanların rızkından kesip, dağa gönderdiğin zaman bu antidemokratik ve hukuk dışı değil öyle mi? Sen bunu git o Avrupalı dostlarına anlat, bize anlatma. Biz hakkın ve hukukun ne olduğunu onlardan önce öğrendik. Dinimizden, geleneğimizden öğrendik."
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, belediyelere görevlendirme yapılmasının ardından asfaltlar, kültür evleri, otobüs durakları yapılmaya başlandığını anlatarak, bölge illerine büyük bir heyecanla gittiğini belirtti.
Paraların artık dağa değil, millete ve hizmete gittiğini dile getiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Hani Belediyesince hayata geçirilecek hizmetleri anlattı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yıllardan beri bu paraların nereye gittiğini sorulması gerektiğini ifade ederek, kardeşliği istismar edenlerin bu soygun düzenine son vereceklerini, hep birlikte bambaşka bir yolculuğa çıkılacağını bildirdi.
Bu memlekette hukukun üstünlüğünün, demokrasinin ve huzurun esas olacağına işaret eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, herkesin birbirine kardeşlik hukuku içerisinde davranacağını aktardı.
Devletin şefkatini, merhametini, adaletini, hizmetini hiçbir zaman eksik etmeyeceğini vurgulayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Başbakan Yıldırım ve hükümetin, bunun teminatı olduğunu kaydetti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terörle mücadeledeki kararlılığı belirterek, "Teröre karşı öyle bir mücadele ortaya koyuyoruz ki bundan sonra hiç kimse PKK'nın adını ağzına alamayacak. Onu silip, tarihin derinliklerine gömeceğiz. Hiç merak etmeyin Kürt kardeşimin üzerinde kurduğu baskıyı da ortadan kaldıracağız." şeklinde konuştu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, gençlerin iş bulmasını, evlerde huzur olmasını istediklerini, üzerlerine hiç kimsenin korku salmamasını, sevgi ile geleceğe uzanmak istediklerini kaydetti.
Yüksekova Havalimanını tekrar açmak istediklerini, terör örgütünün millete pusula gönderdiğini, "eğer uçağa binerseniz uçağı düşüreceğiz" yazılı pusulaları milletin yırttığını aktaran İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, o günlerin geçtiğini, terör örgütü PKK'ya ne olduğunu, nasıl olduğunu gösterdiklerini, Yüksekova'dan şimdi uçakların dolu gittiğini bildirdi.
Bunların işinin milletin gelişmesini ve ülkenin yarınlara gitmesini engellemek olduğuna dikkati çeken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şöyle konuştu:
"Bu ülkede bunlar belediyeleri idare ettiler. Ne yaptılar? Burada milletin vergileriyle beraber paraları dağlara gönderdiler. Dünyanın yatırımlarını yapıyor bizim arkadaşlarımız. Peki ondan önce niye yatırım yapılmıyordu? Paralar dağlara gidiyor, terörizme gidiyordu. Araçlar silah, mühimmat taşıyorlardı. Kardeşliğimizi bozmak istiyorlar. Peki buna müsaade mi edilecekti?"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sadece teröristle değil terörizmle de mücadele ettiklerini vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yeter artık, yetti artık, şuramıza geldi, bu ülkenin ve milletin üzerinde oyun oynamaları. Bakın belediyede yeni arkadaşımızın ortaya koyduklarına bakın Turgut Özal Mahallesi'ne park bir taraftan sentetik çim saha bir taraftan 2 milyon liraya terminal binası bir taraftan 200 kişilik tam 11 milyona mal olan kız yurdu yapıyoruz. Paralar nereye gidiyormuş gördünüz mü?"
"Kim ne söylerse söylesin biz terörü bitirmeye kararlıyız. Başka hiç bir şey de umurumuzda değil. Vatandaşımız, temel hak ve hürriyetleri başımızın üzerindedir. Biz demokrasiyi, zenginliği, üretimi ve işi hep beraber yükselteceğiz ama terörü de hep beraber bitireceğiz."
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, HDP'lilerin halkı istismar ettiğine işaret ederek, "HDP milletvekilleri, yaşam tarzlarıyla sizin ne ilginiz var. Hangisi din, inanç, gelenek biliyor? Sadece istismar ediyorlar. Kandil'dekilerin yaşam tarzlarını bilmiyor muyum? Ben İçişleri Bakanıyım, hangi haltları yediklerini bilmiyor muyum? Millet elinin nasırıyla emek ortaya koyarken, onlar uyuşturucu ve insan ticareti üzerinden terörü yükseltmeye çalışıyorlar." ifadelerini kullandı.
"Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Başbakanımızın talimatıdır, Bakanlar Kurulu üyelerinin, gayretidir, fedakarlığıdır. Milletvekilleri arkadaşlarımızla beraber topyekun güvenlik kuvvetlerimizle beraber biz bu PKK'yı bitireceğiz. Kandil'de deyuslar laf üretiyorlar, oradan laf söylemeye çalışıyorlar. Hadi yüreğin yetiyorsa, şu kadar cesaretin varsa, eğer adamsan buraya gel de göreyim yüreğini senin? Edepsizler, hayasızlar! Yıllardan beri milletimizi sömürdüler. Şu Silvan Barajı bitseydi işsizlik olur muydu? Baraj bitseydi bugün esnafımız, insanımız yarına umutla bakardı. Aynısını Yüksekova'da, Van, Hakkâri’de yaptılar."
DBP'li belediye yöneticilerinin kamu imkânlarını terör örgütü PKK'ya kullandırdığını aktaran İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şöyle devam etti:
"Bir de belediyeler üzerinde terör ortaya koymaya çalıştılar. Belediye araçlarıyla çukur açacak, silahları taşıyacaklar, ondan sonra dağa para gönderecek, çalışanın parasını kesecek, devlet de buna seyirci kalacak. Milletin parasıyla har vurup harman savurdular. Ankara'da, yurt dışına çıkıp kumar oynadılar. Kandil'in görevlendiklerine belediyeleri teslim ettiler."
İçişleri Bakanı Soylu, PKK'lı teröristlerin yapımı süren Silvan Barajı'nın tamamlanmasını engellemek için saldırılar gerçekleştirdiğine dikkat çekerek, terör örgütünün bölgenin kalkınmasını istemediğini belirtti.
"Silvan Projesi 300 bin kişiye iş sağlayacak. Engel olmak istedikleri nedir biliyor musunuz? Zenginlik, bolluk ve bereket olursa millete laf geçiremezler, istismar edemezler." diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şöyle dedi:
"Bolluk olacak, bereket olacak siz de biteceksiniz. Cazibe Merkezleri Programı ile 23 ilde 90 milyar lira yatırım yapılacak, 361 bin 376 kişi iş sahibi olacak. Hiç merak etmeyin biz adım adım huzura, adım adım kardeşliğe gidiyoruz. Yeni Türkiye, demokrasinin ve hukukun üstün olduğu, medeniyetin, üretimin ve özgürlüğün yükseldiği Türkiye'dir." dedi.
Diyarbakır'da muhtarlar, kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve şehit aileleriyle de bir araya gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu buradaki konuşmasında, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla korucu politikasıyla ilgili önemli adımlar attıklarını söyledi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 45-50 ve 50-55 yaşlarındaki korucuların isteğe bağlı olarak emekli edildiğini hatırlattı. Emekliye ayrılanların yerine yakınlarının değerlendirmeler sonucu eğitime tabi tutulup güvenlik korucusu olarak istihdam edildiğini dile getiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu , güvenlik koruculuğu sistemini bir kardeşlik sistemi projesi olarak nitelendirdiklerini anlattı.
Türkiye'nin çok önemli projeler yaptığını ve bunların sekteye uğramaması için girişimlerde bulunulduğunu vurgulayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu , şöyle devam etti:
"Biz üçüncü havalimanını niçin inşa etmek istiyoruz? 300 yıllık gerileme hikâyemizi sona erdirebilmek, bu medeniyeti yeniden inşa edebilmek, geleceğe yeniden aktarabilmek içindir. Allah, Müslümanların bayraktarlığını yapan bu Anadolu coğrafyasına yardımcı olsun, adaletin bayraktarlığını yapan bu ülkeye yardımcı olsun. Biz 21'inci asra iyi başladık. İlk hamlemiz Batı ve Doğu arasındaki İpek Yolu'nu, modern İpek Yolu haline getirmektir. Onun için bölünmüş yollar yapıldı. Onun için üçüncü boğaz köprüsünde ilk kez Asya ile Avrupa'yı buluşturan demiryolu yapıyoruz. Rahmetli Menderes köyleri ve şehirleri birbirine bağladı. Rahmetli Özal da şehirleri birbirine bağladı. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da şehirleri bölünmüş yollarla birbirine bağladı. Bu bir millet aklıdır, bu bir stratejidir."
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin önemli enerji geçiş güzergâhlarında yer aldığına değindi.
Hem Irak'ın kuzeyinden petrolün hem de TANAP Projesi'nin Türkiye üzerinden geçeceği anlaşılınca adeta kıyametin koptuğunu kaydeden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin dünyanın en güvenli enerji geçiş güzergahı olduğunu ifade etti.
Avrupa büyüyecekse enerji ihtiyaçlarını Türkiye üzerinden karşılayacağını bildiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "İki enerji çanağının arasındayız; birisi Ortadoğu enerji çanağı, ötekisi Hazar enerji çanağı. İkisinin de geçebileceği tek güvenli nokta var; bu Türkiye'dir, başka ülke yok. Onun için bazen Gezi olaylarıyla bazen PKK terör örgütüyle bazen DEAŞ bazen FETÖ denilen o musibet yapıyla bu toprağı zayıflatmaya, bizim açımızdan yönetilemez, onlar açısından yönetilebilir bir hale getirmeye çalışıyorlar." diye konuştu
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
BASIN MERKEZİ