İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımı ile gerçekleştirilen 53’üncü Muhtarlarla Buluşma Töreni’ne katıldı.
Törende İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya ve ardından Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan konuşma gerçekleştirdi.
“Muhtarlarımız Gönül İnsanlarıdır”
İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya konuşmasında muhtarlık kurumunun 1829’dan günümüze, 194 yıllık köklü bir tarihe ve geleneğe sahip olduğunu hatırlatarak “Muhtarlık kurumu her daim vatandaşlarımızın, devletine ihtiyaç duydukları anda çaldıkları ilk kapı olmuştur. Çünkü bizim muhtarlarımız gönül insanlarıdır. Mahallesinde kimin bir şeye ihtiyacı var, kim darda, bilir. Kuşatıcıdır, sarar sarmalar.” ifadelerini kullandı.
Bakanımız Sayın Yerlikaya, “Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadeleriyle, ‘Yerinden oynayan bir kaldırım taşından, susuzluktan kuruyan ağacın yeşertilmesine; kalemi-defteri olmayan öğrencinin ihtiyacının karşılanmasından, yüreği yanan ananın-babanın tesellisine kadar hayatın her alanında muhtarlarımız bulunmaktadır.’ Üstat Necip Fazıl diyor ya: Devler gibi eserler bırakmak için karıncalar gibi çalışmak lazım.” dedi.
“Her Türlü Takdiri Sonuna Kadar Hak Ediyorsunuz”
Muhtarlarımızın Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinizde Büyük ve Güçlü Türkiye hedefi için büyük bir ferasetle, tevazuyla, gayretle, karıncalar gibi çalışmaya devam ettiğini vurgulayan Bakanımız Sayın Yerlikaya; konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Geçmişte bulundukları mahallelerde asayişi sağlamak, huzuru ve güveni tesis etmek için görev yapan muhtarlarımız, bugün de 780 bin kilometrekarelik vatan toprağımızın en ücra köşelerinde dahi devletimizin gören gözü, duyan kulağı, tutan eli olmaya devam ediyor. Türkiye Yüzyılı’nda muhtarlarımızı temsili demokrasinin değil, katılımcı demokrasinin en önemli mihenk taşı olarak görüyoruz. Böylesine önemli bir vazife üstlenen, vatandaşlarımızın derdiyle dertlenen, devlet ve millet bütünleşmesinin tesisinde önemli bir role sahip olan sizler yaptığınız fedakâr çalışmalarla her türlü takdiri sonuna kadar hak ediyorsunuz.”
2 bin 200 yıllık kadim bir devlet geleneğine sahip olduklarına işaret eden İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Her birimiz, kutsal vatan toprağındaki 1000 yıllık hakimiyete ve 100 yıllık cumhuriyet tecrübesine sahip bu aziz milletin birer hizmetkârıyız. Millet iradesinin tecellisi ve devlet hakimiyetinin tesisinde; demokratikleşme ve yurttaş haklarının daha ileri seviyelere taşınmasında muhtarlarımızın oynadığı kritik rolün farkındayız.” ifadelerini kullandı.
Muhtar Demokratik Katılımın Olmazsa Olmazıdır
AK Parti’nin iktidara geldiği ilk günden itibaren muhtarlara ve muhtarlık kurumuna verdiği öneme değinen Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, son 21 yılda muhtarlara yönelik yapılan çalışmalar ile ilgili bilgiler verdi. İçişleri Bakanımız Sayın Yerlikaya, şunları kaydetti:
“AK Partimiz; iktidara geldiği ilk günden itibaren, demokratik katılımın olmazsa olmazı olarak gördüğü muhtarlarımıza özel önem ve öncelik vermiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın son 8 yılda, Milletin Evi’nde, muhtarlarımızla sürekli olarak bir araya gelmesi, istişarelerde bulunması bunun en büyük nişanesidir. Bugüne kadar 52 buluşmada, 38 bin muhtarımız Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde misafir edildi. Bugün bu buluşmanın 53’üncüsünü gerçekleştiriyoruz. Son 21 yılda; muhtarlarımızın özlük haklarında, çalışma koşullarında, geçmişle kıyas kabul edilemeyecek derecede ilerlemeler sağlandı. Bu dönemde; demokrasimizin en köklü yapılarından biri olan muhtarlığı kurumsallaştırmak için devrim niteliğinde kararlara imza atıldı. Bu amaçla ilk olarak, Büyükşehir Belediyelerinde Muhtarlar Daire Başkanlığı, diğer belediyelerde ise Muhtarlar Müdürlüğü kuruldu. Aidiyet duygusunun sağlamlaşması adına 19 Ekim Muhtar Günü ilân edildi. Muhtarlarımız 2002 yılında 97 lira ödenek alıyordu, geçen yıl ise muhtarlarımızın maaşları asgari ücrete endekslendi. Muhtarlarımızın, ödemekle yükümlü oldukları SGK primleri devletimiz tarafından karşılanmaya başladı. Sayın Cumhurbaşkanımızın biraz sonra açılışını yapacağı 100 Muhtar Hizmet Binamızın yapımı, 30 büyükşehrimizde tamamlandı.”
Yeni Muhtar Evi İstanbul’da Açılacak
Muhtarlara yönelik yeni hizmet binalarını hizmete açacaklarını belirten Bakanımız Sayın Yerlikaya, “Amacımız muhtarlık hizmetine yakışır çalışma mekanları oluşturmak. Muhtarlarımızın eğitimlerine de büyük önem veriyoruz.
Bakanlığımız ile YÖK arasında bir protokol imzaladık. Bu protokol uyarınca da inşallah 2024 yılında, Muhtar Akademisi Projesini hayata geçireceğiz. Muhtarlarımızın sosyal dinlenme tesisine ihtiyacı vardı. Geçen yıl Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle Vilayetler Evi Ankara Muhtar Evi hizmete açıldı. Ben de bugün size bir müjde vermek istiyorum. İstanbul’da da Muhtar Evi için yerimiz belirlendi. Vilayetler Evi İstanbul Muhtar Evi’ni Fatih Çapa’da İnşallah en kısa sürede hizmete alacağız.” şeklinde konuştu.
“İçişleri Bakanlığı Olarak Huzur ve Güven İçin 365 Gün Çalışıyoruz”
Huzur ve güvenin önce evde daha sonra ise mahallede başladığını dile getiren İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya; sokakların, caddelerin huzur ve güven içerisinde olması için İçişleri Bakanlığı olarak gece gündüz demeden çalıştıklarının altını çizdi. Terörle, organize suç örgütleriyle, zehir tacirleriyle mücadele etmeye devam edeceklerini söyleyen İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Huzurumuza ve güvenliğimize kasteden kim varsa; hukuktan aldığımız güçle mücadele ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz. Biliyoruz ki, bu mücadelede yalnız değiliz. Aziz milletimizin destek ve duaları bizimle. Buradan, Milletin Evi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nden, sizlerin ve aziz milletimizin huzurlarında bir kez daha ilan ediyoruz; devletimizin nefesi, dün olduğu gibi bugün de tüm suçluların ensesindedir. Bundan da taviz verilmeyecektir. Büyük ve güçlü Türkiye hedefinin mimarı, Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı arz ediyorum. Taş üstüne taş koyan, gönüller yapan, ülkemizin huzur ve güvenliği için çalışan muhtarlarımızın her birine de teşekkür ediyorum. Allah hepinizden razı olsun.”
İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya’nın ardından Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 53’üncü Muhtarlarla Buluşma Töreni’nde açıklamalarda bulundu.
2024 Yılı İçinde 179 Muhtar Hizmet Binasının Yapımına Başlanacak
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, muhtarlarla yaptıkları en son toplantıya değindi. 2022 yılının Ekim ayında gerçekleştirilen toplantıda otel konforunda bir Muhtarlar Evi’nin ve 100 muhtar hizmet binasının açılışını yaptıklarını kaydeden Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, “Bugün de yıl boyunca inşası tamamlanan 100 yeni muhtar hizmet binasının resmi açılışını yapıyoruz. Tüm bu muhtar hizmet binalarının mahallelerimize, köylerimize hayırlı olmasını diliyorum. İnşallah 2024 senesi içerisinde 51 ilimizde 179 muhtar hizmet binamızın daha yapımına başlıyoruz.” dedi.
“Muhtarlarımızla Bu Derece Yakın İlişki Kuran Bir Başka Siyasetçi Bulamazsınız”
Muhtarlarla kurulan ilişkiyi Neşet Ertaş’ın “kalpten kalbe, gönülden gönüle giden bir yol vardır” sözleriyle anlatan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bu sebeple her fırsatta muhtarlarla buluşmaya ve hasret gidermeye çalıştıklarını dile getirdi. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Deprem bölgesine yaptığımız ziyaretlerde, şehirlerimizin, muhtarlarımızın da aralarında olduğu temsilcileriyle bir araya gelmeye, onları dinlemeye özel önem verdik. Ancak, yaşadığımız fevkalade dönem sebebiyle, bu yıl sizlerle arzu ettiğimiz sıklıkta bir araya gelemedik. Bilindiği gibi, 2015 yılı şubat ayından bu yana on binlerce muhtarımızla kucaklaştığımız toplantılar yaptık. Ülkemizde muhtarlarımızla bu derece yakın ve hasbi ilişki kuran bir başka Cumhurbaşkanı, Başbakan, siyasetçi bulamazsınız. Peki, neden muhtarlarla bu kadar sık ve yakın irtibat halindeyiz? Çünkü muhtar, bu ülkenin yönetim sistemi piramidinin temelidir, en geniş ağının temsilcisidir. Aynı sistemin en üst temsilcisi olarak, muhtarlarımızla sırt sırta verdiğimizde; hem milletimizin nabzını en iyi şekilde tutacağımızı hem 85 milyonun her bir ferdine ulaşabileceğimizi hem de ülkenin gerçek fotoğrafını görme imkânı bulabileceğimizi biliyoruz. Sağ olsunlar muhtarlarımız da bu konuda bize her türlü desteği veriyor, her türlü katkıyı sağlıyor.”
2002 yılından beri muhtarlara her alanda destek verdiklerine vurgu yapan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bu alanda yapılan çalışmaları anlattı. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan şunları kaydetti:
“İçişleri Bakanlığımız bünyesinde bir Muhtarlar Daire Başkanlığı kurduk. Aynı şekilde, büyükşehir belediyelerinde Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanlıkları, diğer belediyelerde de Muhtarlık İşleri Müdürlükleri ihdas ettik. Muhtarlık bilgi sistemiyle, devlet ile muhtar ve vatandaş arasında işleyen bir kanal oluşturduk. Muhtarlarımızın maaşlarını, sigorta primlerini ve diğer özlük haklarını, yaptıkları işle mütenasip seviyeye getirdik. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğümüzün yönettiği Adrese Dayalı Kayıt Sistemini muhtarlarımıza da açtık. Köylerimizdeki ve mahallelerimizdeki metruk yapıları, muhtarlarımız sistem üzerinden bildirebiliyor. Afet sonrası yapılan ayni yardımların dağıtım sistemine de muhtarlarımızı dâhil ettik. İnşallah önümüzdeki dönemde bu hizmetleri çok daha ileriye taşıyacağız.”
Muhtarlıklar Hem Şehirde Hem Kırsalda Gereklidir
Muhtarlığın özel bir idari yapı olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan; belediye başkanlığı, kaymakamlık, valilik gibi daha üst müesseselerle vatandaş arasındaki bağın sağlıklı ve sürdürülebilir olmasının muhtarlarca temin edildiğini belirtti. Gelişen teknoloji ile muhtarlık kurumunu yeniden ele almanın bir gereklilik olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, “Muhtarlık kurumunun lağvedilesiyle ilgili zaman zaman gündeme getirilen önerilere biz katılmıyoruz. Güvenlikten sosyal desteklerin adaletli dağıtımına kadar pek çok vazife üstlenen muhtarlıklarımız hem şehirde hem kırsalda gereklidir. Ancak, teknolojideki ve idari sistemimizdeki gelişmeler göz önünde bulundurularak, muhtarlıklarımızın işlevlerinin yeniden düzenlenmesi, daha etkin hale getirilmesi elbette düşünülebilir. Muhtar hizmet binalarının gereken altyapıyla donatılmasıyla, bu dönüşüm kolayca gerçekleştirilebilir.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Devletin, 8-10 haneli en küçük köyünden kimi şehirlerimizde on binlerce nüfusu barındıran mahallelerine kadar, ülkemizin her köşesindeki 50 bin gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olan muhtarlarımızla aramıza kimseyi sokmayacağımızı defalarca söyledik. Şimdi bir kez daha tekrar ediyorum. Muhtarlarımız, köylerinde ve mahallelerinde bizim temsilcilerimizdir, onları kimseye ezdirmeyiz, kimseye istismar ettirmeyiz. Buradan İçişleri Bakanımıza talimatı veriyorum. Muhtarlıklarımızın, günümüz şartlarına ve gelecekteki ihtiyaçlara göre yeniden yapılandırılmasına yönelik çalışmaları mutlaka gündeme alalım. Vatandaşlarımızın, muhtarlarımızın, belediye başkanlarımızın, kaymakamlarımızın ve valilerimizin, gerekiyorsa diğer bakanlıklarımızın görüşlerini almak suretiyle çalışmayı süratle tekemmül ettirelim. Yetişirse Meclis tatile girmeden, yetişmezse önümüzdeki yasama yılında inşallah bu meseleyi çözüme kavuşturmayı arzu ediyoruz. Böylece, muhtarlıklarımızın da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin dinamik yapısına uygun şekilde milletimize daha iyi, daha kaliteli hizmet verebilmesini sağlamayı hedefliyoruz.”
Türkiye Dünyadaki En Kadim Devletlerden Birisidir
Türkiye’nin binlerce yıllık geçmişi, coğrafyasındaki bin yıllık hakimiyeti ve ilk asrını geride bıraktığı Cumhuriyetiyle dünyanın en kadim devletlerinden birisi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, “Malazgirt’ten beri bayrağımızı dalgalandırdığımız bu topraklar, insanlığın en eski ve gözde yerleşim yeri olması hasebiyle, gözlerin hep üzerinde olduğu bir coğrafyadır. Böyle bir coğrafyada bin yıldır bayrak dalgalandırmanın elbette bir bedeli var. Ecdadımız bu bedeli kanıyla, canıyla, emeğiyle, mücadelesiyle vererek istiklalini korudu, istikbalini açık tuttu.” diye konuştu. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:
“Son bir buçuk asrımız, bu bakımdan epeyce zorlu geçti. Çanakkale’den Sarıkamış’a, Kutü’l Amare’den milli mücadeleye kadar gerçekten çok büyük fedakârlıklarla yürüttüğümüz bir sürecin ardından, Cumhuriyetimizle yeni bir dönemin kapılarını açtık. Cumhuriyet tarihi boyunca da istiklal ve istikbal mücadelemiz hiç bitmedi. Her dönem bir başka senaryoyla, bir başka görünümle karşımıza çıkan düşmanlarımız, son 40 yıldır PKK ve uzantıları eliyle aynı sinsi ve hain emelin peşinde koşuyor. Amaç, milletimizi, tüm tarihi, birikimi, değerleri ve varlığıyla bu topraklardan, hatta mümkünse dünya üzerinden kazıyıp atmaktır. Hamdolsun bugüne kadar emellerine ulaşmadılar. Ama asla da vazgeçmediler. Biz de ülkenin yönetimini üstlendiğimiz son 21 yıldır, devletimiz ve milletimiz adına, bu coğrafyada yaşamanın bedelini neredeyse her gün ödedik, ödüyoruz.”
“Kırmızı Çizgilerimizin Tartışmaya Açılmasına Olumlu Yaklaşamayız”
Türkiye içinde hala Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada neye tekabül ettiğinin farkına varamamış veya farkındaysa bile kabul edememiş kimselerin olduğunu belirten Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:
“Dış politikadan terörle mücadeleye ve yatırımlara kadar her konuda bu çarpıklığın tezahürleriyle karşılaşıyoruz. Ülkemizdeki siyasi ve sivil muhalefetin içler açısı hali bizi üzmekle birlikte; biz, milletimize olan yükümlülüklerimize bakıyor, onları hakkıyla yerine getirmenin çabasını güdüyoruz. Toprak bütünlüğümüze sahip çıkmak, devletimizin üniter yapısını korumak, milli birlik ve beraberliğimizi muhafaza ve müdafaa etmek, milli bekamızın teminatı olan ‘Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Devlet’ ilkesini her şart altında gözetmek bizim kırmızı çizgimizdir. Bunların yıpratılmasına, zedelenmesine, her ne surette olursa olsun tartışmaya açılmasına olumlu yaklaşamayız. Bir taraftan eli kanlı canilerle, bir taraftan bölgesel çatışmalarla, diğer taraftan asimetrik tehditlerle mücadele ettiğimiz kritik bir dönemde, odak kaybına yol açacak, toplumsal fay hatlarını hareketlendirecek tartışmalarla meşgul olmayı, açıkçası milletimize karşı hürmetsizlik olarak görüyoruz.”
En Önemli Terörle Mücadele Harekâtları Gerçekleştirildi
Türkiye’nin son 6-7 yılının terörle mücadele tarihindeki en başarılı ve en sonuç alıcı yıllar olduğunu belirten Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, dünyada karışıklıkların yaşandığı bu dönemde Türkiye olarak yakın tarihinin en önemli terörle mücadele harekâtlarını gerçekleştirdiklerini vurguladı. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:
“Hatırlanacağı üzere, 15 Temmuz’un hemen ardından ülkemizin terörle mücadele konseptinin değiştiğini, artık tehditlerle sınırlarımız içinde değil kaynağında mücadele edeceğimizi tüm dünyaya ilan etmiştik. Güney sınırlarımız boyunca yeni konsepte uygun adımları atmış, teröristlerin başlarını inlerinde ezecek harekâtlar başlatmıştık. Türkiye’yi güneyinden kuşatmayı hedefleyen ‘emperyalist oyunu’ böylece bozmuştuk. Bugün de aynı anlayışla sınırlarımız ötesindeki operasyonlarımızı sürdürüyoruz, teröristlerin vatan topraklarını necis ayaklarıyla kirletmesine müsaade etmiyoruz. Daha önce kendi şehirlerimizde, kendi dağlarımızda, kendi karakollarımızda, gerçekten içimizi acıtan, kalbimizi sıkıştıran alçak terör eylemlerine maruz kalıyorduk. Şimdi sınır ötesinde teröristleri kendi üslerinde, kendi mağaralarında imha ediyoruz. Bugün sınırlarımız içinde terör bitme noktasına geldiyse, bunun en önemli sebebi Irak ve Suriye sahasında yürüttüğümüz operasyonlardır. Elbette bu mücadelede zaman zaman şehitlerimiz de oluyor. Geçtiğimiz günlerde, iki ayrı çatışmada verdiğimiz 12 şehidimizin acısı milletçe hepimizin yüreğini dağladı. Bizim inancımızda şehadet en yüce mertebedir. Şehitlerimiz en büyük mükâfatı, Rabbimiz katında alacaklardır. Rabbim, cümle şehitlerle birlikte 12 kahraman askerimizi de cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin diyorum.”
59 Terörist Etkisiz Hale Getirildi
Şehitlerin kanının asla yerde kalmadığının altını çizen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, “22 Aralık’tan beri icra edilen harekâtlarda 59 terörist etkisiz hale getirildi. Milli İstihbarat Teşkilatımız Suriye’nin kuzeyindeki terör altyapısına ve elebaşlarına yönelik son derece başarılı operasyonlar icra ediyor. Bu kapsamda terör örgütü için kritik önemde 70 tesis vuruldu, 30’dan fazla terörist bertaraf edildi. Bu operasyonlarımızı, son terörist de ülkemiz ve milletimiz için bir tehdit unsuru olmaktan çıkarılıncaya kadar kararlılıkla devam ettireceğiz.” dedi.
Kuzey Irak’taki operasyon bölgesinin coğrafi ve iklim şartları bakımından zor bir bölge olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, “Teröristler, işte bu zorluğu kullanarak 40 yıl boyunca ülkemiz topraklarına rahatça girip çıktılar, eylemlerini yaptılar, kan döktüler, vahşet sergilediler. Irak ve Suriye’de güvenli hale getirdiğimiz alanlarla, biz terör örgütünün bu imkânını elinden aldık. Askerlerimizin operasyon yürüttüğü yerler öylesine zor şartlara sahip ki, kalıcı üs bölgelerini hemen kurmak ve gelişmiş güvenlik sistemlerini çalışır hale getirmek mümkün olmuyor. Yolun olmadığı, yol inşa etmenin gerçekten çok zahmet gerektirdiği bu yerlerdeki çalışmalarımızı kesintisiz sürdürüyoruz. Geçtiğimiz yıllarda, kalıcı üs bölgelerimiz için, Kuzey Irak’ta yüzlerce kilometre yol yaptık. Kontrol altına aldığımız yeni yerlerde de aynı faaliyetleri yürütüyoruz.” şeklinde konuştu.
“Yaptıkları İş, Terör Örgütünün Değirmenine Su Taşımaktır”
İlkbaharla birlikte yeni üs bölgelerinin altyapılarının tamamlanarak teröristlerin o bölgeye bir daha ayak basamayacakları hale geleceğini söyleyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bölgedeki şartları bilmeyen, terörle mücadele stratejimizden ve buna göre uyguladığımız taktiklerden haberi olmayan birileri, PKK ve uzantılarının ağzıyla güya bizi eleştiriyor. Hâlbuki yaptıkları iş, terör örgütünün değirmenine su taşımaktır. Dünyada böyle bir siyaset anlayışının örneğine rastlayamazsınız. Hiçbir ülkede, kendi devletinin güvenlik stratejilerini ve mücadelesini değersizleştirmeye ve hatta çökertmeye çalışan muhalefet örneği yoktur. Türkiye hariç, hemen hiçbir ülkede terör örgütünün propaganda çarkına dişli olmayı maharet zanneden bir muhalefet asla bulamasınız. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin dahi örnek aldığı sınır güvenliği ve sınır ötesi tehditleri önleme çalışmalarımızı beğenmeyen muhalefetin, buna karşı alternatif bir çözüm teklifi ise mevcut değildir.”
Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, “Aslında bunlar; PKK’nın Suriye uzantısı PYD’yi ‘terör örgütü olarak görmüyoruz’ diyerek, Irak-Suriye tezkeresine bölücü örgütün siyasi uzantılarıyla beraber ‘ret’ oyu vererek, kurultay kürsülerinden hapisteki teröristlere sırayla selam göndererek, Meclis’te 4 farklı partinin teröre karşı ortak irade sergilediği bildiriye uyduruk gerekçelerle imza atmaktan kaçarak, hâsılı terör örgütüne ‘şaşı baktıklarını’ her vesileyle göstererek, terörle mücadele gibi bir dertlerinin olmadığını açıkça ortaya koymuşlardır. Sırf konuşmuş olmak, sırf hükümetin ak dediğine kara, kara dediğine ak demiş olmak, sırf kendi tabanına çalışıyor görüntüsü vermek, sırf emperyalistlere şirin gözükmek için terör örgütü PKK ve uzantılarıyla ‘DEM’lenmeyi içlerine sindirenleri milletimize havale ediyoruz. Hâlbuki bu mesele, parti meselesi değil, ülkemizin ve milletimizin beka meselesidir. Siyaset kurumunun, terör gibi doğrudan milli güvenliğimize dair bir konuda güç birliği içinde hareket etmesi, millete karşı mesuliyetinin gereğidir. Kendi kişisel ihtirasları ve parti içi iktidar hesapları uğruna bölücü örgütün emellerine ‘Koçbaşlığı’ yapanları milletimiz asla affetmeyecektir. Sizlerden de muhtarlarımız olarak, bu hakikatleri, bu ihanetleri, bu çarpıklıkları, kimi muhalefet aktörlerinin içine düştükleri bu gaflet hallerini kendi köylerinizde, kendi mahallelerinizde oturan vatandaşlarımıza mutlaka anlatmanızı bekliyorum. Şayet meydanı bu kifayetsiz muhterislere bırakırsak, bunun vebalini hiçbirimiz taşıyamayız.” dedi.
“Gündemimizin İlk Konusu Ülkemizi Depreme Hazırlama Çalışmaları”
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, “Ülkemizin tek derdi, tek sıkıntısı terörle mücadele olsa, kahraman güvenlik güçlerimiz ile milletimizin birlik ve beraberliği sayesinde, bunun üstesinden geleceğimizden hiçbir şüphemiz yoktur. Ama coğrafyamızın bize dayattığı başka sınamalarla da karşı karşıyayız. Deprem gibi tabii afetler ile iklim değişikliği gibi küresel sorunlar bunlardan biridir. Siyasi, ekonomik ve askeri bağımsızlığımızı korumak bunlardan biridir. Milli birlik ve beraberliğimize yönelik tehditlere karşı tek yürek, tek bilek halinde karşı durmak bunlardan biridir. Hamdolsun, Türkiye, tüm bu mücadeleleri aynı anda yürütebilecek güce, iradeye, imkâna, kararlılığa sahiptir.” dedi.
Gündemin değişmez ilk konusunun ülkemizi depreme karşı hazırlama çalışmaları olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, “Bir yandan 6 Şubat depremlerinde yıkılan şehirlerimizi ayağa kaldıracak inşa ve ihya faaliyetlerini hızla sürdürürken, diğer yandan da deprem tehdidi altındaki şehirlerimizi güçlendirme çalışmalarını yürütüyoruz. ‘Yüzyılın Dönüşümü İstanbul’ programı da bu anlayışla hayata geçirdiğimiz projelerden biridir. Kentsel dönüşümün yarısı bizden kampanyasıyla, İstanbul’da 350 bin konutun dönüşümünü süratle tamamlamayı hedefliyoruz. Hane başına, çeşitli başlıklar altında toplam 1,5 milyon liralık desteği içeren bu kampanyanın İstanbul’umuza ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Ekonomideki son adımımız, hükümetlerimizin 22’nci bütçesi olan 2024 yılı merkezi yönetim bütçe kanununun, Türkiye Büyük Millet Meclisimizde kabul edilmesidir. 31 Aralık’ta Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girecek olan bütçemizin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu vesileyle şu gerçeği sizinle paylaşmak istiyorum. Geçtiğimiz 20 yılda depremler sebebiyle yapılan harcamaların tutarı, yenileme ve güçlendirme çalışmaları da dâhil edildiğinde, vergi gelirlerimizin tam 8 katını bulmaktadır. Görüldüğü gibi devletimiz, vatandaşını desteklemek için tüm imkânlarını seferber etmekte, hiçbir fedakârlıktan kaçınmamaktadır.”
“Hayat Pahalılığının Yol Açtığı Sıkıntıların Farkındayız”
Merkez Bankası rezervlerinin 145 milyar 456 milyon dolara ulaşarak rekor kırdığını, bu rakamın finansal güvenliğimizin tahkimi için daha da arttırılacağını söyleyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan; “Hayat pahalılığının yol açtığı sıkıntıların farkındayız. Bunun etkilerini azaltmak için, bütçe imkânlarını zorlama pahasına çalışanlarımızın ve emeklilerimizin maaşlarında yüksek oranlı artışlara gittik. Geçtiğimiz yıl, ortalama memur maaşını yüzde 129 ve asgari ücreti yüzde 107 oranında artırdık. En düşük emekli maaşını yüzde 114 oranında yükseltirken, bayram ikramiyelerini neredeyse iki katına çıkardık, tek sefere mahsus 5 bin lira ilave ödeme yaptık, yapıyoruz. Dün açıkladığımız 2024 yılı asgari ücret rakamını da bu tablonun tamamlayıcısı olarak görüyoruz. Yüzde 49 artışla 17 bin 2 liraya çıkan yeni asgari ücretle, çalışanları enflasyona ezdirmeme sözümüze bir kez daha sadık kaldık. Yeni asgari ücretin işverenlere, tüm çalışanlarımıza, ailelerine ve aziz milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Hiç şüphesiz tüm bunlar önemlidir ama yeterli değildir.” dedi.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Devletimizin imkânları arttıkça çok daha fazlasını yapacağımızı milletimiz zaten biliyor. Özellikle 85 milyon vatandaşımızın tamamını olumsuz etkileyen enflasyonla mücadelede kesinlikle geri adım atmayacağız. Rakamlar son aylarda enflasyonun ateşinin düşmeye başladığına işaret etmektedir. Önümüzdeki dönemde enflasyondaki ivme kaybı daha net görülecektir. Piyasa gerçekleriyle açıklanamayacak şekilde fahiş fiyat artışlarına giden açgözlülere yönelik denetimlerimizi de yoğunlaştırarak devam ettireceğiz. Milletimizin her bir ferdinin refah seviyesini hak ettiği düzeye, yani dünyanın en gelişmiş 10 ekonomisinin vatandaşları seviyesine çıkartana kadar durmadan dinlenmeden çalışacağız.”
“14-28 Mayıs Seçimleri Milletimizin Kararının En Somut İfadesidir”
Bölgesel ve küresel gelişmelerin yakından takip edildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye’nin Balkanlardaki, Kafkaslardaki, Karadeniz’deki hiçbir gelişmeye sırtını dönme lüksü olmadığı gibi güneyimizdeki her meseleyle de yakından ilgilenme mecburiyeti vardır. Ülkemizin Gazze’deki katliamlara, Kudüs’le ilgili hassasiyetine, Kuzey Afrika’daki gelişmelere bu kadar yakın alaka göstermesine şaşıranlara asıl biz hayret ediyoruz. Nasıl Balkanlardaki dostlarımız rahat etmeden, bize burada rahat yüzü yoksa, nasıl Kafkaslardaki kardeşlerimiz huzur içinde değilken, biz burada huzur bulamazsak, Aynı şekilde güney sınırlarımızdan başlayarak Afrika’nın kuzeyine kadar olan bölgede güven ve istikrar yoksa, biz de güven içinde oturamayız. Bu gerçeği idrak edemeyenlerin, meseleyi yabancı düşmanlığı dâhil, medeniyetimize ve tarihimize yakışmayacak yerlere taşımalarının adı, gâvurun kılıcını çalmaktır. Milletimiz tüm bu gerçekleri takip ediyor, görüyor, değerlendiriyor ve kararını ona göre şekillendiriyor. Muhalefetin tamamının bir araya geldiği 14-28 Mayıs seçimlerinin sonuçları milletimizin kararının en somut ifadesidir. İnşallah önümüzdeki mahalli idareler seçimlerinde de benzer bir şekilde, milletimizin tercihi Türkiye Yüzyılı’ndan yana olacaktır.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Dünyanın ve bölgemizin bu kritik döneminde ülkemizin güven ve istikrar içinde yoluna devam etmesinin ne kadar mühim olduğunu, en iyi siz muhtarlarımız biliyorsunuz. Tıpkı 14-28 Mayıs seçimleri gibi 31 Mart seçimlerinde de siz kardeşlerimin bir kez daha gerekeni yapacağına yürekten inanıyorum. Bu duygularla hepinizi tekrar sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Resmi açılışını yaptığımız 100 yeni muhtar hizmet binamızın hayırlı-uğurlu olmasını diliyorum. Sizlerden mahallelerinize ve köylerinize döndüğünüzde tüm vatandaşlarımıza selamlarımı iletmenizi rica ediyorum. Rabbim yol arkadaşlığımızı, muhabbetimizi daim eylesin.”