İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, Kahramanmaraş Deprem Konutları Kura Çekimi ve Anahtar Teslim Törenine katıldı.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleri ile gerçekleşen Deprem Konutları Kura Çekimi ve Anahtar Teslim Töreninde İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya ile birlikte TBMM Başkanı Prof. Dr. Sayın Numan Kurtulmuş, MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Sayın Mehmet Özhaseki birlikte butona basarak hak sahipleri için kura çekimini başlattı.
Deprem Konutları Kura Çekimi ve Anahtar Teslim Töreninde ayrıca Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Mahinur Özdemir Göktaş, Tarım ve Orman Bakanı Sayın İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Prof. Dr. Sayın Ömer Bolat, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Vedat Işıkhan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Mehmet Fatih Kacır ve TBMM Başkanvekili Sayın Celal Adan yer aldı.
1 Yılda 46 Bin Konut Teslim Ediliyor
Miraç gecesinin birliğe ve beraberliğe vesile olmasını dileyerek konuşmasına başlayan İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Hamdolsun, bu mana yüklü günde, biraz sonra, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle, Deprem Konutları Kura Çekim ve Anahtar Teslim Töreni’ni gerçekleştireceğiz. Dünyanın en büyük konut seferberliğiyle, 1 yıl gibi kısa bir sürede 11 ilimizde inşa ettiğimiz 46 bin konutumuzun kuralarını çekip, hak sahibi kardeşlerimize teslim ediyoruz, teslim etmeye devam edeceğiz. Rabbim; güvenli, yeni, sıcak yuvalarınızda mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşamayı, çok daha güzel hatıralar biriktirmeyi nasip etsin.” diye konuştu.
6 Şubat depremlerinin üzerinden 1 yıl geçtiğini ancak etkisinin hafızalardan ve yüreklerden silinmeyecek olduğunu vurgulayan İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, konuşmasına şöyle devam etti:
“Geçen yıl, 6 Şubat günü saat 04.17’de, ilk önce Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7.7 büyüklüğündeki birinci depremle sarsıldık. Milyonlar, uykudayken yakalandı depreme. Depremden sadece 13 dakika sonra, saat 04.30’da AFAD tarafından, Türkiye’deki tüm kurtarma ekiplerimize, ‘deprem bölgelerine intikal edin’ talimatı verildi. Saat 05.02’de AFAD, ‘Uluslararası Acil Yardım Çağrısını’ kapsayan 4. Seviye Acil Durum ilan etti. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından felaketlerin yaşandığı her ile koordinasyonu sağlamak üzere bakanlarımız görevlendirildi. Depremden 1 saat 28 dakika sonra, deprem bölgesinde mevcut yöneticilerimizi desteklemek için derhal, valilerimizin görevlendirilmesi talimatı verildi ve 59 il Valimiz olmak üzere, toplam 708 Mülki İdare Amirimiz deprem bölgesine hareket etti. Devletimiz ayağa kalkmıştı. Milletimiz ayağa kalkmıştı. Binlerce kilometre uzaklıktaki dost ve kardeş ülkeler dahi, yaşadığımız felaketin büyüklüğünün farkındaydı. Arama kurtarma ekiplerimiz enkazların altında bir can kurtarmak için canla başla çalışırken, aynı gün saat 13.24’te ikinci bir depremle sarsıldık. Bu kez depremin merkezi, Kahramanmaraş Elbistan’dı ve Deprem 7.6 büyüklüğündeydi.”
Kardeşlik Bağlarımız Daha da Güçlendi
120 bin kilometrekarelik bir alanda asrın felaketini yaşadıklarını ifade eden İçişleri Bakanımız Sayın Yerlikaya, “120 bin kilometre karelik alanda 11 il, 124 ilçe, 6 bin 929 köy ve mahallede ağır yıkımlara neden olan bu depremlerde 53 bin 537 canımızı yitirdik, 107 bin 213 vatandaşımız da yaralandı. Kaybettiğimiz canların 12 bin 718’i maalesef Kahramanmaraş’taydı. Yıkılan bina sayısı ise 7 bin 490’dı. 14 milyon vatandaşımızı doğrudan etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremlerde kimimiz anne-babasını, kimimiz evladını, kimimiz kardeşini yitirdi. Yaşadığımız bu büyük acı, yüreklerimizi dağladı. Nice hatıralarımız silindi, nice hayallerimiz yarım kaldı. Ancak; birliğimiz, beraberliğimiz, kenetlenme ruhumuz, kardeşlik bağlarımız daha da güçlendi. Yaşadığımız acı bizleri birbirimize daha sıkı bağladı. Çünkü, ‘umudumuz acımızdan büyük olmalı’ydı ve hamdolsun öyle de oldu.” dedi.
“Aşksız Şehirler Ölüdürler”
Erdem Bayazıt’ın “aşksız şehirler ölüdürler” sözlerini hatırlatan Bakanımız Sayın Yerlikaya, “Biz, baba ocağımız olan şehirlerimize aşkla bağlıyız. Kahramanmaraşlı kardeşlerim şehrine büyük bir aşkla bağlıdır. Bizler, ay yıldızlı şanlı bayrağımızın gölgesinin düştüğü her karış vatan toprağımıza hamdolsun aşkla bağlıyız. ‘Bize sözlerimizden çok yüreğimizden anlayan gerek’ dedi Maraşlı kardeşlerim, o en zor günlerde.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde dünyanın en büyük iyileştirme operasyonunu başlattıklarının altını çizen İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Asrın Felaketini, Asrın Dayanışmasına ve Birlikteliğine dönüştürdük. Ve Sayın Cumhurbaşkanımız o zor günlerde Büyük bir kararlılıkla dedi ki: ‘Yıkılan her konutun daha iyisini, güzelini, güvenlisini, yenisini yapıp vereceğiz.’ Kardeşlerim, şükürler olsun, işte o günlere kavuştuk. 3 gün önce Hatay’da, 2 gün önce Gaziantep’te, bugün de Kahramanmaraş’tayız. Deprem konutlarımızın kuralarını çekip, hak sahibi kardeşlerimizi yeni yuvalarına kavuşturuyoruz.” şeklinde konuştu.
“Yedi Güzel Adam’ın Diyarı Kahramanmaraş’ın Sözü Türkiye’nin Sözüdür”
9 bin 289 konutu teslim edeceklerini ifade eden İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Kahramanmaraş’ta 68 bin 972 konut, 7 bin 639 iş yeri, 1.712 ahır olmak üzere toplam 78 bin 308 hak sahibimiz bulunuyor. Bugün 8 bin 122’si il ve ilçe merkezlerinde, 1.167’si kırsalda olmak üzere toplam 9 bin 289 konutumuzun kuralarını çekip, siz kıymetli hak sahiplerine vereceğiz. Yine yaklaşık 20 bin konutumuzun yapımı da olanca hızıyla devam ediyor. İnşallah onları da bitirecek ve sizlere teslim edeceğiz. Yedi Güzel Adam’ın diyarı Kahramanmaraş’ın sözü Türkiye’nin sözüdür. Eğer aşkın bir adı da ‘yorulmamak’ ise, biz durmayacağız, duraksamayacağız.” dedi.
Teşekkürün En Büyüğü Ata Topraklarına Sahip Çıkan Kahramanmaraşlılara
İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Son anahtar teslim edilinceye, hayat normale dönünceye kadar burada, deprem bölgesinde olmaya, gece gündüz çalışmaya, sizlerin yanınızda olmaya devam edeceğiz. Bu duygularla, 6 Şubat depremlerinde, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve aziz milletimize başsağlığı diliyorum. Kuralarını çekerek, anahtarlarını teslim edeceğimiz yeni yuvaların hayırlı olmasını diliyorum. Depremin ilk anından itibaren asrın birlikteliğine liderlik ederek, milleti için gece gündüz demeden çalışan, Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı arz ediyorum. 6 Şubat depremlerinin ilk anından itibaren; 11 ilimizin yardımına koşan Dönemin Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımıza, Sayın Bakanlarımıza, şu an kabinemizde görev yapan kıymetli Bakanlarımıza, binaların yapımında büyük emek sarf eden Sayın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımıza ve Bakanlığımızın kıymetli çalışanlarına teşekkür ediyorum. Teşekkürün en büyüğünü ise ata yurtlarına sahip çıkan, sabırla, sebatla zor günlerin geçmesi için gayret gösteren, gösterdikleri anlayış ve dayanışma ruhuyla yapılan bütün çalışmaların bereketini artıran, siz kıymetli Kahramanmaraşlı kardeşlerimiz, depremzede vatandaşlarımız hak ediyor. Allah hepinizden razı olsun.”
İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya’nın ardından Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan konuştu.
“Türkiye Tüm Terör Örgütleriyle Mücadelesini Sürdürecektir.”
Çağlayan Adliyesi'nde meydana gelen terör saldırısı nedeniyle adalet camiasına ve vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileterek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, “Biri kadın, diğeri erkek iki terörist alçak emellerine ulaşamadan görevli polislerimiz tarafından etkisiz hâle getirilmiştir. Türkiye hiçbir ayrım yapmadan tüm terör örgütleriyle ve destekçileriyle mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir. Yaralılarımıza Rabbimden acil şifalar diliyorum. Yaralılarımızdan da bir tanesinin Hakka yürümüş olmasından dolayı ona da Allah'tan rahmet diliyorum. Kahraman polislerimizin tek tek alınlarından öpüyorum." diye konuştu.
Yıkılan Binaların Yüzde 90’dan Fazlası 1999 Öncesinin Standartlarında
Türkiye'nin 6 Şubat gününe tarihinin en büyük felaketiyle uyandığını ifade eden Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin gerek büyüklüğü gerek yüzeye yakınlığı gerekse de deprem bölgesinin nüfus yoğunluğu bakımından insanlık tarihinin en sarsıcı felaketlerinden biri olarak kayıtlara geçtiğini ve deprem bölgesinde yıkılan binaların yüzde 90'dan fazlasının 1999 öncesi inşaat standartlarında yapılmış olmasının felaketin boyutunu daha da arttırdığını vurguladı.
Asrın felaketinde hayatını kaybeden 53 bin 537 vatandaşa Allah'tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, yaralanan 107 binin üzerinde kişiye ve depreme maruz kalan vatandaşların tamamına geçmiş olsun dileklerini iletti.
85 Milyon Vatandaş Yekvücut Oldu
Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, şunları kaydetti:
“Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin bile benzer felaketler karşısında yıllarca çaresiz kaldığını hep birlikte gördük, şahit olduk. Hamdolsun biz, depremin birinci yıl dönümünde enkazları kaldırılmış, şehirlerin yeniden inşasında önemli mesafe kat edilmiş, insanları hayata yeniden tutunmuş bir tabloya ulaştık. İşte bunun için 6 Şubat gününü depremdeki kayıplarımızı yâd etme yanında afetlere karşı millî dayanışmamızı ispatladığımız ve her geçen gün güçlendirdiğimiz bir tarih olarak da hatırlayacağız. Bu elim tarihi, afet ve millî dayanışma günü hâline getirerek, geçmişten aldığımız derslerle geleceğimizi daha güvenli, daha güçlü, daha müreffeh bir şekilde inşa etmenin yollarını arayacağız. Facianın ilk anından itibaren erkeği ve kadınıyla, genci ve yaşlısıyla, çalışanı ve işvereniyle, sivili ve kamu görevlisiyle, velhasıl 85 milyon yekvücut olarak depremzedelerimizin etrafında kenetlenen her bir kardeşimize buradan şükranlarımı sunuyorum.”
Yaşanan depremlerde ağır kış şartlarının hüküm sürdüğü ilk saatlerde ve günlerde insanüstü bir gayretle deprem bölgesine ulaşan gönüllü veya görevli kahramanların hiçbirini unutmayacaklarını belirten Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, depremzedelerin de hem yakınlarını hem de kalanları kurtarmak için büyük bir mücadele verdiğini kaydederek “Kalbini parçalayan acısına, gözünden akan yaşına, soğuğa, çamura ve diğer tüm olumsuzluklara meydan okuyarak, kendisinin, ailesinin, şehrinin geleceğine sahip çıkan vatandaşlarımızın fedakârlıklarını anlatacak söz bulmak mümkün değildir. Allah hepsinden razı olsun diyorum. Rabbim, hepsine dayanma ve hayata sarılma gücü versin diyorum.” dedi.
Tarihin En Büyük Arama Kurtarma Operasyonu
Depremin merkezi Kahramanmaraş'tan bir tarafta Malatya, diğer tarafta Kayseri sınırından başlayıp Adıyaman, Gaziantep, Osmaniye ve Hatay'a kadar inen bir felaket tablosuyla karşı karşıya kaldıklarını belirten Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, devlet olarak afetin ilk anından itibaren personel, araç-gereç, millî ve uluslararası tüm imkânları seferber ettiklerinin altını çizdi. Millî bir seferberlikle, ülke içinden ve dışından 35 bini aşkın profesyonel personelin katılımıyla tarihin en büyük arama kurtarma operasyonunu yürüttüklerini hatırlatan Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, şöyle devam etti:
“Depremin yıkım etkisi, oradan sınırlarımızı aşarak devam edip gidiyordu. Depremden etkilenen şehirlerimizde 39 bini yıkılmış, 60 bini acil yıkılacak, 200 bini ağır hasarlı bina ortaya çıkmıştı. Bu binalardan 26 bininde çok acil arama kurtarma çalışması yürütülmesi gerekiyordu. Deprem bölgesinde 650 bin personel görevlendirerek güvenlikten iaşe ve ibate kadar tüm hizmetlerin sistemli ve sürekli bir şekilde verilebilmesini temin ettik. Bölgeye naklettiğimiz 20 bin araç ve iş makinası, 141 helikopter, 182 uçak ve 23 gemiyle çalışmaların kesintisiz yürütülmesini sağladık. Enkaz altından kurtardığımız her can, milletçe umutlarımızı tazeledi. Sevk ettiğimiz 1 milyon çadırla, kırsaldakilerle birlikte yaklaşık 3 milyon kişinin acil barınma ihtiyacını çözdük. Ardından bölge genelinde kurduğumuz 215 bin konteynerle depremzedelerimize daha iyi şartlarda barınma imkânı sunduk. Diğer şehirlerdeki yakınlarının yanına gitmek isteyen 3,5 milyon afetzede vatandaşımızın tahliyesini gerçekleştirdik. Kamu kurumlarımıza ait tesislerde 1,2 milyon vatandaşımızı misafir ettik. Yaklaşık 350 bin haneye kira desteği ödemesi yaptık. Mayıs seçimlerinde 1 milyona yakın vatandaşımızın, üniversite sınavında 120 bin öğrencimizin bölgeye gidiş dönüşünü sağladık. Türk Hava Yollarımızın öncülüğünde kurduğumuz hava yolu köprüsü sayesinde, 712 bin kargo seferiyle 33 bin tona yakın yardım malzemesini bölgeye ulaştırdık. Tüm iş yerlerimizin yükünü hafifletmek amacıyla kısa çalışma ödeneği kapsamında 111 bin kişi için 989 milyon lira ödeme gerçekleştirdik.”
İnşası biten ilk konutların kura çekimi ve anahtar teslimini hafta sonu Hatay ve Gaziantep'te yaptıklarını ve Hatay'da 7 bin 275, Gaziantep'te 10 bin 698 konutun kura çekimi ve teslim törenini gerçekleştirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, Kahramanmaraş'ta ise 9 bin 289 konutun kurasını çekerek anahtar teslimini yapacaklarını kaydetti.
“Amacımız Yıl Sonuna Kadar 200 Bin Konutu Teslim Etmek”
Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bunlara ilave olarak Kahramanmaraş'ta 20 bin konutumuzun yapımı hızla sürüyor. Şehrimizde konut, iş yeri ve ahır olarak hak sahibi yaklaşık 78 bin vatandaşımızın tamamına da anahtarlarını teslim edene kadar gece gündüz durmayacağız. Yarın Şanlıurfa'da, perşembe günü Adıyaman'da kura çekimi ve anahtar teslim törenleriyle inşası biten konutları vatandaşlarımıza veriyoruz. Amacımız yılsonuna kadar 200 bin konutu ve köy evini hak sahiplerine teslim etmektir. Ardından bu sayıyı süratle 390 bine tamamlayacağız. Allah'ın izniyle kimseye mahcup olmadan, herkesin gönül hoşluğunu sağlayarak ve hoşnut ederek bu süreci çok geciktirmeden nihayete erdireceğiz. Biz temeli atarken ne söz verdiysek onu yaptık. Muhalefet diyor ki 'bir yıl geçti ortada bir şey yok.' Kahramanmaraş burada, zahmet olmazsa bir turistik seyahat de buraya yapın. En son hak sahibi vatandaşımız güvenli yuvasına kavuşuncaya kadar durmadan, dinlenmeden çalışmaya devam edeceğiz. Şayet bizim imar, inşa ve ihya konusundaki 30 yıllık tecrübemiz olmasaydı emin olun şehirlerimiz bu kadar hızlı toparlanamaz, yaralar bu kadar hızlı sarılamazdı. Şu andaki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayımız, o dönemdeki Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum'un, aynı dönemdeki İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu'nun, diğer tüm bakanlarımızın, kurum yöneticilerimizin, kamu personelimizin tamamının, madencilerimizin, sivil toplum kuruluşu mensuplarımızın, gönüllülerimizin bölgedeki insanüstü gayretlerini kim inkâr edebilir? Sadece depremde değil, milletimize hizmet yoluna koyulduğumuz her dönemde bu anlayışla hareket ettik, çalıştık, çabaladık.”
Eser ve hizmet ortaya koymada belediyelerde 30 yıldır, hükûmette ise 21 yıldır Türk milletinin gönlünde yer aldıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, “Yoksa kimse verdiğimiz mücadelede bizim yanımızda karakaşımıza, kara gözümüze, boyumuza, postumuza meftun olduğu için durmuyor. İnsanımızın gerektiğinde canı pahasına verdiği bu desteği, ülkemizin asırlık ihmallerini telafi eden yatırımları yaptığımız, milletimizi asırlık hayallerine kavuşturduğumuz için bu destekleri aldık, alıyoruz. Tıpkı 21 yıl boyunca olduğu gibi geçtiğimiz yılın mayıs ayındaki Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimlerinde de sizlere vaadimiz buydu. Şimdi belediye başkanlığı seçimlerinde de şehirlerimize vaadimiz aynıdır.” diye konuştu.
“Ülkemizi Cumhuriyet Tarihinin En İleri Seviyesine Getirdik”
Türkiye’yi ve şehirlerini Türkiye Yüzyılı'na hazırlamaya talip olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:
“Şimdi birileri çıkmış Hatay'daki aday tanıtım toplantımızda söylediğimiz, hükûmetle yerel yönetimlerin iş birliğinin önemine işaret ettiğimiz ifadelerin üzerinde tepiniyor. Hâlbuki yıllardır şu hakikati sürekli kamuoyunun dikkatine getiriyoruz. Hükûmet olarak biz hangi partiden olduğuna bakmaksızın tüm belediyelere bütçeden almaları gereken payı eksiksiz gönderdik, gönderiyoruz. Hatta plana ve projeye dayalı, hakikaten yapacaklarını gördüğümüz yatırımlar için borçlanma izinlerini de veriyoruz. Bunlarla da kalmadık, muhalefetin elindeki şehirlerde normalde belediyelerin yapması gereken yatırımların önemli bir kısmını sırf vatandaşlarımız mağdur olmasın diye bakanlıklarımıza bağlı kurumlarımız eliyle yine biz hayata geçirdik. Aksini iddia eden kendi eksiğini, kendi beceriksizliğini bizim üzerimizden örtmeye çalışıyor demektir. Ellerindeki onca kaynağa rağmen hizmet üretemeyen muhalefet belediyelerinin sorunu ise en hafif tabiriyle basiretsizliktir. Buradan bir kez daha altını çizerek tekrar ediyorum, İstanbul'undan İzmir'ine, Ankara'sından Hatay'ına muhalefet belediyelerinin şehirlerine hak ettikleri hizmeti kazandıramadıkları için, bunun tek sebebi nedir biliyor musunuz, beceriksizlik, iş bilmezlik, başka hesaplar peşinde koşmalarıdır. İşte bunun için biz ne diyoruz? Gerçek belediyecilik diyoruz. Her anında, hep yanında, bu şekilde belediyeciliği yapacağız. 'Türkiye Yüzyılı şehirleri' diyoruz. Bunları söylerken kendi eksiklerimizi inkâr mı ediyoruz? Elbette etmiyoruz. Türkiye'nin içinden geçtiği bunca badirenin altından kalkarken söz verip geciktirdiğimiz, tespit ettiğimiz ama gereğini yapmakta yeteri kadar hızlı davranamadığımız hususlar mutlaka vardır. Ama milletimiz şahittir ki önümüze kurulan tüm tuzaklara rağmen gece gündüz çalışarak eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, spordan sosyal desteklere ülkemizi Cumhuriyet tarihinin en ileri seviyesine getirdik.”
Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İşte bu anlayışla ülkemizin lokomotif sektörü savunma sanayi yatırımlarını deprem bölgesi şehirlerimizde yoğunlaştıracak bir iskân ve istihdam projesi başlattık. Savunma Sanayii Başkanlığımız tarafından yapılan planlamayla Hatay Kırıkhan'da ROKETSAN için bir sanayi alanı kuruyoruz. Gaziantep'te TUSAŞ vasıtasıyla karbon fiber tesisini hayata geçirdik. Kahramanmaraş'ta yine TUSAŞ vasıtasıyla havacılık yapısalları üretecek büyük bir tesis inşa ediyoruz. İnsansız hava aracımız ANKA'nın da aralarında olduğu havacılığa ait pek çok parçanın üretimi artık burada yapılacak. Bir başka deyişle Kahramanmaraş'ımızı Ankara'dan sonra ikinci savunma havacılık ve uzay sanayi merkezimiz hâline getiriyoruz. Geleceğin sektörü savunma sanayimize ve havacılık endüstrisine insan kaynağı sağlamak üzere Airbus ve TUSAŞ iş birliğiyle şehrimize önce bir meslek yüksekokulu açıyoruz. Bununla kalmıyor, sektörü destekleyecek bilimsel ve teknik çalışmalar için şehrimizin ikinci üniversitesini bünyesine gerekli takviyeleri yaparak, İstiklal Teknik Üniversitesi’ne dönüştürüyoruz. TÜBİTAK'ın desteğiyle faaliyete geçecek bilim merkeziyle çocuklarımızı bu alana teşvik edecek bir diğer adımı da atıyoruz. Adıyaman'a da savunma sanayi şirketlerimizin ortak girişimiyle bir kablo konnektör kablaj üretim tesisi kazandırıyoruz. İskânı ve istihdamı birlikte düşünerek, şehirlerimizi ayağa kaldırdığımızda sizlerle birlikte ülkenin tamamı kazanacak, tamamı büyüyecek. Bizim gündemimiz budur. Birilerinin cımbızla çektikleri ifadeler üzerinde fitne, fesat, bozgunculuk peşinde koşmalarını milletimizin takdirine havale ediyoruz. Onun için 31 Mart çok önemli."