T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından işletilen www.icisleri.gov.tr web sitesini ziyaret edenlerin kişisel verilerini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca işlemekte ve gizliliğini korumaktayız. Bu Web Sitesi Gizlilik ve Çerez Politikası ile ziyaretçilerin kişisel verilerinin işlenmesi, çerez politikası ve internet sitesi gizlilik ilkeleri belirlenmektedir.
Çerezler (cookies), küçük bilgileri saklayan küçük metin dosyalarıdır. Çerezler, ziyaret ettiğiniz internet siteleri tarafından, tarayıcılar aracılığıyla cihazınıza veya ağ sunucusuna depolanır. İnternet sitesi tarayıcınıza yüklendiğinde çerezler cihazınızda saklanır. Çerezler, internet sitesinin düzgün çalışmasını, daha güvenli hale getirilmesini, daha iyi kullanıcı deneyimi sunmasını sağlar. Oturum ve yerel depolama alanları da çerezlerle aynı amaç için kullanılır. İnternet sitemizde çerez bulunmamakta, oturum ve yerel depolama alanları çalışmaktadır.
Web sitemizin ziyaretçiler tarafından en verimli şekilde faydalanılması için çerezler kullanılmaktadır. Çerezler tercih edilmemesi halinde tarayıcı ayarlarından silinebilir ya da engellenebilir. Ancak bu web sitemizin performansını olumsuz etkileyebilir. Ziyaretçi tarayıcıdan çerez ayarlarını değiştirmediği sürece bu sitede çerez kullanımını kabul ettiği varsayılır.
1.Kişisel Verilerin İşlenme Amacı
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz aşağıda sıralanan amaçlarla T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından Kanun’un 5. ve 6. maddelerine uygun olarak işlenmektedir:
T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen ticari faaliyetlerin yürütülmesi için gerekli çalışmaların yapılması ve buna bağlı iş süreçlerinin gerçekleştirilmesi,
T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından sunulan ürün ve hizmetlerden ilgili kişileri faydalandırmak için gerekli çalışmaların yapılması ve ilgili iş süreçlerinin gerçekleştirilmesi,
T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından sunulan ürün ve hizmetlerin ilgili kişilerin beğeni, kullanım alışkanlıkları ve ihtiyaçlarına göre özelleştirilerek ilgili kişilere önerilmesi ve tanıtılması.
2.Kişisel Verilerin Aktarıldığı Taraflar ve Aktarım Amacı
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz, kişisel verilerinizin işlenme amaçları doğrultusunda, iş ortaklarımıza, tedarikçilerimize kanunen yetkili kamu kurumlarına ve özel kişilere Kanun’un 8. ve 9. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları ve amaçları kapsamında aktarılabilmektedir.
3.Kişisel Verilerin Toplanma Yöntemi
Çerezler, ziyaret edilen internet siteleri tarafından tarayıcılar aracılığıyla cihaza veya ağ sunucusuna depolanan küçük metin dosyalarıdır. Web sitemiz ziyaret edildiğinde, kişisel verilerin saklanması için herhangi bir çerez kullanılmamaktadır.
4.Çerezleri Kullanım Amacı
Web sitemiz birinci ve üçüncü taraf çerezleri kullanır. Birinci taraf çerezleri çoğunlukla web sitesinin doğru şekilde çalışması için gereklidir, kişisel verilerinizi tutmazlar. Üçüncü taraf çerezleri, web sitemizin performansını, etkileşimini, güvenliğini, reklamları ve sonucunda daha iyi bir hizmet sunmak için kullanılır. Kullanıcı deneyimi ve web sitemizle gelecekteki etkileşimleri hızlandırmaya yardımcı olur. Bu kapsamda çerezler;
İşlevsel:Bunlar, web sitemizdeki bazı önemli olmayan işlevlere yardımcı olan çerezlerdir. Bu işlevler arasında videolar gibi içerik yerleştirme veya web sitesindeki içerikleri sosyal medya platformlarında paylaşma yer alır.
Teknik olarak web sitemizde kullanılan çerez türleri aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.
Oturum Çerezleri
(Session Cookies)
Oturum çerezleri ziyaretçilerimizin web sitemizi ziyaretleri süresince kullanılan, tarayıcı kapatıldıktan sonra silinen geçici çerezlerdir. Amacı ziyaretiniz süresince İnternet Sitesinin düzgün bir biçimde çalışmasının teminini sağlamaktır.
Web sitemizde çerez kullanılmasının başlıca amaçları aşağıda sıralanmaktadır:
• İnternet sitesinin işlevselliğini ve performansını arttırmak yoluyla sizlere sunulan hizmetleri geliştirmek,
5.Çerez Tercihlerini Kontrol Etme
Farklı tarayıcılar web siteleri tarafından kullanılan çerezleri engellemek ve silmek için farklı yöntemler sunar. Çerezleri engellemek / silmek için tarayıcı ayarları değiştirilmelidir. Tanımlama bilgilerinin nasıl yönetileceği ve silineceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için www.allaboutcookies.org adresi ziyaret edilebilir. Ziyaretçi, tarayıcı ayarlarını değiştirerek çerezlere ilişkin tercihlerini kişiselleştirme imkânına sahiptir.
6.Veri Sahiplerinin Hakları
Kanunun ilgili kişinin haklarını düzenleyen 11 inci maddesi kapsamındaki talepleri, Politika’da düzenlendiği şekilde, ayrıntısını Bakanlığımıza ileterek yapabilir. Talebin niteliğine göre en kısa sürede ve en geç otuz gün içinde başvuruları ücretsiz olarak sonuçlandırılır; ancak işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi halinde Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenecek tarifeye göre ücret talep edilebilir.
Bakanlığımız Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından 14-21 Haziran tarihleri arasında online gerçekleştirilecek Uluslararası Göç Filmleri Festivali'nin tanıtım toplantısı Bakanımız Sn. Süleyman Soylu’nun katılımıyla online olarak düzenlendi.
Cumhurbaşkanlığımızın himayelerinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlenen dünyanın ilk sınırsız erişimli film festivaliyle ilgili konuşan Bakanımız Sn. Süleyman Soylu ‘’Bugün göç var. Göç aslında hep var. Dilde var, zihinde var, kültürde var, sözde, sevgide var. Son yıllarda ne yazık ki göçün hep dramlarını, trajedilerini, sıkıntı ve göz yaşlarını konuşuyoruz. Şu kadar göçmen doğdu, şu kadar göçmen yakalandı. Şu kadar göçmen evlerine gönderildi. Oysa sahici bir hayat var. Aslında kendimizi korkutuyoruz. Binlerce yıldır göç eden insanlığa kapılarını kapatmayı, kimseyi görmemeyi, kimseyi duymamayı öğütlüyoruz, galiba hata yapıyoruz’’ dedi.
Hayatımıza Katkısını Sanatla Anlatacağız
‘’Artık göçün güzelliklerini, hayatlarımıza katkılarını konuşmanın, göçün ruhunu hatırlamanın zamanı geldi’’ diyen Bakanımız Sn. Soylu sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Göçün duygusunu, sanatını, insanları nasıl da kaynaştırdığını, medeniyetleri nasıl zenginleştirdiğini anlatmanın tam da zamanı. Ve kendi gerçeğimizden korkmamanın, insanlığa inanmanın zamanı geldi. Madem göç binlerce yıldır var ve madem hayatlarımıza katkısı var, o zaman göçün dramlarını ve acılarını bir kenara koyup göçün güzelliklerini, kültüre sanata katkısını yine sanatla söyleyelim, sanatla anlatalım. Uluslararası Göç Filmleri Festivali'ni düzenledik. Ve düşündük ki madem Gılgamış'ın geldiği Karkamış Türkiye'de, mademki Nuh'un gemisi bizim dağımızdadır. Mademki Roma'nın yedi göçeri bu diyardadır. Mademki göçün hikayesi Asya'dan, Afrika'dan ve Ortadoğu'dan gelerek Türkiye'de buluştu, o zaman ilk adımı buradan atalım dedik. Bu festival, dünyanın zenginliklerini göç ile keşfetmesini sağlayacak.’’
21. Yüzyıl Medeniyeti İyi Bir Sınav Vermedi
Göç meselesinin sadece Ortadoğu ve Asya kaynaklı olmadığının altını çizen Bakanımız Sn. Soylu ‘Ege’de yakaladığımız kaçak göçmen taşıyan botlarda Afrika’dan adını bilmediğimiz ülkelerin vatandaşlarına rastlıyoruz. Güney Amerika’da farklı bir göç dramı yaşanıyor. Tarih boyunca var olan göç 21. yüzyılı bir karakter olarak etiketlemiş durumda. Göç sadece pasaport ve oturma izinleri üzerinden yürütülecek bir olgu değil. Sadece kaçak göçmen yakalayarak, birkaç mekanik düzenlemeyle çözülecek bir konu da değil. 21. Yüzyıl medeniyeti işte tam da bu noktada iyi bir sınav vermedi. Her şeyden önce burada insanların yaşamları söz konusu’’ diye konuştu.
Naim Filmini Gözyaşlarıyla İzledim
Bakanımız Sn. Süleyman Soylu, mühendisinden sanatçısına Türkiye’ye katma değer sağlayacak nitelikli göçmenlere vatandaşlık verildiğinin de altını çizdi. En son, Bulgaristan göçmeni Naim Süleymanoğlu’nun hayatını ve göç hikayesini anlatan filmi eşiyle birlikte gözyaşlarıyla izlediğini belirtti.
Onursal Başkan F. Murray Abraham
Festivalin Onursal Başkanı, Hollywood’un saygın oyuncularından Oscar ve Altın Küre ödüllü F. Murray Abraham ise toplantı için gönderdiği videolu mesajda böyle bir festivalde yer almaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi: ‘’Osmanlı Suriye’sinden ABD’ye göç eden bir adamın oğlu olarak göçle ilgili konuları hem anlıyorum hem de kendimi özdeşleştiriyorum. Türkiye, dünyada en yüksek sayıda göçmene ev sahipliği yapan bir ülke. Ülkede Suriye’den gelen 3.6 milyon göçmenin yanı sıra başka ülkelerden gelen pek çok sığınmacı da bulunuyor. Şimdi dünyanın tümünde olduğu gibi göçmenlerin karşısında yeni zorluklar var. Covid-19’un yayılmasını durdurmak gibi. Bu festival göç deneyimine değinen filmleri ön plana çıkarıyor. Aynı zamanda yapımcılığı göçmenler tarafından üstlenilmiş, yazılmış ve oynanmış filmlere de yer veriyor. Festival süresince bu filmlerden bazılarını tanıyacağız ve deneyimli isimlerin ustalık sınıflarına ve söyleşilerine katılma fırsatı bulacağız. Çok teşekkürler. Bu benim için çok çok önemli.’’
Tuba Büyüküstün: ‘Festivalle Göç Daha İyi Anlaşılacak’
6 senedir Unicef iyi niyet elçisi olan Tuba Büyüküstün de gönderdiği videolu mesajda verilecek Unicef Kısa Film Ödülü’nün böyle bir dönemde çok anlamlı olduğunu söyledi. Büyüküstün ‘’Dünyada göçten en çok çocuklar etkileniyor. Doğdukları topraklardan koparılıp zorlu bir yolculuk sonrasında kendilerini; kültürünü, dilini hiç bilmedikleri bir ülkede buluyorlar ve oraya adapte olmak zorunda bırakılıyorlar. Bu da onların gelişimlerinde olumsuz etkiler yaratıyor. Bu festivalle bu konunun daha anlaşılır, daha tartışılır, daha çözüm aranır hale gelmesinde rol oynayacağını düşünüyorum’’ dedi.
Festivalin online tanıtım toplantısının sunuculuğunu ise Tolgahan Sayışman yaptı.
Festival Hakkında…
Uluslararası Göç Filmleri Festivali, dünyanın en büyük göç temalı film festivali olarak ilk defa düzenleniyor. Tüm dünyada etkinlikler durmuşken Türkiye dünyanın en geniş kapsamlı dijital film festivali ve etkinliklerini gerçekleştiriyor. Festival merkezi olarak www.migrationff.com web sitesi tüm etkinliklere ulaşılabilen ana mecra olarak konumlandı. Online sinema biletinden sergi davetiyelerine kadar pek çok içeriğe festival web sitesinden ulaşılabilecek.
50’den fazla filmin gösterileceği festival; yerli ve yabancı yüzlerce sinemacı, basın mensubu, sivil toplum kuruluşlarından katılımcılar ile akademisyenleri ağırlayacak. Festivalde film gösterimleri normal bir festivaldeki gibi, takvimi önceden açıklanacak şekilde gerçekleşecek. Sinema sektörünün önde gelen uluslararası ve ulusal ustalarının yer alacağı jüri, en iyi film ve senaryoları belirlemek için toplanacak.
Masterclass, Atölyeler, Paneller…
‘Uluslararası Göç Filmleri Festivali’nde dünyanın dört bir tarafından ünlü isimler ile tecrübe paylaşımları gerçekleştirilecek. Sınırlı sayıda kişinin katılabileceği; yönetmen ve oyuncunun deneyimlerini aktaracağı özel Masterclass etkinlikleri festivalin en keyifli anlarından olacak. Festival boyunca yine alanında uzman isimlerle atölyeler, sinema profesyonelleri ve sektörel konuklarla paneller düzenlenecek.
Sergileri Herkes İzleyebilecek
Festival kapsamında herkesin ziyaret edebileceği özel içerikli yeni nesil sergiler hazırlandı. Bir kısmı göç, bir kısmı da dünyanın tarihi yerleri olacak özel sergileri VR gözlüklerle gezebilme imkânı da olacak. Festival konserleri ise sahne konseri gerçekliğinde, Youtube üzerinden canlı olarak yayınlanacak. Göç konusunda duyarlılık gösteren ve bu konuyla ilgili müzikler yapan sanatçıların eserlerine ağırlık verilecek.
26.000 Avro Ödül Dağıtılacak
Dünyada ve Türkiye’de son beş yılda önemli festivallerde ödüle layık görülmüş filmler; Uluslararası Uzun Metraj ve Uluslararası Kısa Metraj olmak üzere iki kategoride yarışacak. Yarışma sonucunda; ‘En İyi Uzun Metraj Film’ 15.000 Avro, En İyi Kısa Metraj Film’ ile ‘İlham Verici Senaryo’ 5.000 Avro para ödülünün sahibi olacak. Ayrıca, Aynı Gemi- Same Boat adıyla düzenlenecek bir başka kısa metraj film yarışmasında da yine birinciye 1.000 Avro ödül verilecek.
Bakan Soylu: Türkiye Göç Gerçeğini Açık Ara En Başarılı Şekilde Yöneten Ülke
Cumhurbaşkanlığı himayesinde düzenlenen, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından desteklenen, Anadolu Ajansının global iletişim ortağı olduğu Uluslararası Göç Filmleri Festivali'nin (UGFF) 3D sanal stüdyoda gerçekleştirilen online açılış törenine katılan Bakan Soylu, İçişleri Bakanlığı görevi süresince yaklaşık 4 yıldır göç meselesinin hemen hemen her noktasına, hem zorluklarıyla hem de güzellikleriyle temas ettiğini söyledi.
Göçün dünyayı aslında ne noktaya götürmek istediğini, insanlara ne katmak istediğini, buna karşın dünyanın yersiz korkularını, paniğini, hatta göçün istismarını, bilhassa modern dünyanın bu konudaki duvarlarını hep birlikte gördüklerini vurgulayan Soylu, şöyle konuştu:
"Farklı görüşlere sahip pek çok yöneticiyle toplantılar yaptık, konuştuk ve dinledik. İşte tam da bu yüzden böyle bir festivalin sadece kültürel bir etkinlik olmayacağını, bunun çok daha fazlasını ifade ettiğini, daha iyi bir gelecek, daha iyi bir dünya, hayalimize katkı yapacak önemli bir adım olacağını gördük. Bu projeyle inandık ve bu projeyle ilgili çalışmalara başladığımızda düşüncemizde de yanılmadığımızı anladık."
Bakanımız Sn. Süleyman Soylu, hem ilk andan itibaren katılan ve destek veren insanların çokluğu hem de düzenlenen basın lansmanı sonrası aldıkları olumlu tepkilerin kendilerine büyük bir moral ve güç, aynı zamanda yeni fikirler ve ilhamlar verdiğini söyledi.
Göçü Tanımak Demek, Aslında Kendimizi Tanımak Demektir
Düzenlenen festivalin kültürel bir etkinlikten daha fazla olduğunu dile getiren Bakanımız Sn. Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Çünkü göçün pek çok farklı yüzü var. Dünya 2011'den beri sadece bir yüzüne odaklanmış durumdadır. Göçün yüzü sadece sınıra doğru ellerinde bavullarıyla koşan veya bir lastik botta denizin ortasında sürüklenen insan manzaraları değildir. Keza göçü anlamak demek Aylan bebek üzerinden vicdanlarımızı sorgulamak veya göçün toplumsal çatışmaları ile ekonomik etkileri üzerinden uzun uzun analizler yapmak demek değildir. Göçü tanımak demek, aslında kendimizi tanımak demektir. Çünkü bizim göç hatıralarımız sadece 9 yıl öncesinde Suriye iç savaşına uzanıyor değildir. 'Alamancı', 'gurbetçi', 'kesin dönüş' gibi kavramlar sadece benim yaşımdakilerin bile göç hatıralarının ilk kelimeleridir."
"Oysa bu toprakların göç hikayesi, medeniyetimizle aynı tarihte başlamıştır" diyen Soylu, "Hicreti, takvim başlangıcı olarak kabul eden bir inancın sahipleriyiz. Hazreti Nuh'un gemisinin yolcuları olarak aslında hepimiz binlerce yıldır süregelen büyük bir göçün konar göçerleriyiz. İşte bunun için iç içe geçmiş alışkanlıklarımız, inançlarımız, tepkilerimiz, dilimize yerleşen kelimelerimiz ve hatta lezzetlerimiz var. Kabul etsek de etmesek de akarsu üzerine kurulmuş bir su dolabı gibi göçten besleniyoruz ve ondan da güç alıyoruz." ifadelerini kullandı.
Bakanımız Sn. Soylu, gelişmiş birkaç ülkenin sinema ve televizyon sektöründeki ağırlığından, son yüzyılda "kendimizi tanıma hikayesi"nin sekteye uğradığını dile getirerek, şunları anlattı:
"Sosyal ve kültürel iletişimde farkında olmadan az sayıda ve aynı ülkelere odaklanıyoruz, hep onları görüyoruz. Neyi nereden aldığımızı, birbirimizi nasıl geliştirdiğimizi, nasıl anladığımızı, farklı toplumların düşünce ve gelişmişlik düzeyini unutuyoruz. Dünyayı sadece zengin-fakir olarak tasnif ediyoruz. İşte Göç Filmleri Festivali ile yapmak istediğimiz bu kanalları sinemanın gücüne yeniden açmak. Göçü sadece trajedi fotoğraflarıyla değil, kültürümüze ve medeniyetimize katkısıyla öğrenmek değil bilakis yeniden hatırlamak, göçü, güce dönüştürmek, dünyanın medeniyet birikiminin sadece belli başlı ülkelerden değil topyekun bütün insanlığın ürünü olduğunu bilmek ve onu hissetmektir. 21. yüzyılın göç kavramına giydirmek istediği deli gömleğini de yırtıp atabilmektir."
Göçü Fiziksel Ve Sosyal Şartlarıyla Yönettik
Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan'ın yönlendirmesi ve maziden getirilen birikimle göçe farklı bir anlayışla, vicdan ve merhametle yaklaştıklarını vurgulayan Bakanımız Sn. Soylu, hem bölgedeki riskleri yönettiklerini hem de göçün insanlarını korumayı başardıklarını dile getirdi.
Göçü fiziksel ve sosyal şartlarıyla yönettiklerini söyleyen Bakanımz Sn. Soylu, "Şurası bir gerçektir ki, Türkiye, mazisinden getirdiği göç tecrübesiyle, 21. yüzyılın göç gerçeğini açık ara en başarılı şekilde yöneten ülkedir. İnsanların barınmasından eğitimine ve yerleşik topluma uyumlarına kadar her alana ilişkin çözümler, kurumsal yapılanmalar, yasal düzenlemeler gerçekleştirdik. Açık kapı anlayışı ile yasal olmayan yollardan gelen kimseyi geri çevirmedik. Ama aynı zamanda kamu düzeninden de taviz vermedik." şeklinde konuştu.
Bakanımız Sn. Soylu, Konuşmasını Şöyle Tamamladı:
"Önemli bir insan gücü ve maddi kaynak kullandık, ciddi bir tecrübe ve başarı elde ettik. İşte bu başarı bize şimdi bir misyon daha yüklemiştir ki göçü ve aynı göçün çocukları olduğumuzu tüm dünyaya yeniden hatırlatmak. İşte bu misyon doğrultusunda sinemanın gücü ile kendi gücümüzü birleştirdik ve kararlı bir adım attık. İnşallah hedefimize ulaşacağımıza inanıyoruz ve Hazreti Nuh'un gemisinin tüm yolcularını, bu yolculuğumuza katılmaya davet ediyoruz."
Bakanımız Sn. Süleyman Soylu: Göçün Umutla Başladığını Ve Gittiği Yere De Umut Götürdüğünü Anlatmaya Çalıştık
Cumhurbaşkanlığı himayesinde düzenlenen, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından desteklenen, Anadolu Ajansının Global İletişim Ortağı olduğu Uluslararası Göç Filmleri Festivali'nin (UGFF) 3D sanal stüdyoda gerçekleştirilen online kapanış törenine katılan Bakanımız Sn. Süleyman Soylu, Uluslararası Göç Filmleri Festivali gibi güzel bir fikrin güzel bir etkinliğe dönüştüğü sıra dışı bir süreci yaşamanın mutlululuğunu paylaştı.
Küresel bir salgının tam da insanlığın moralini bozduğu bir dönemde, gücünü umuttan alan bir yolculuğun, göçün film festivalini yapmanın, çok özel ve anlamlı olduğunu dile getiren Sn. Soylu, şunları söyledi:
"Suriye kaynaklı göçün başladığı 2011 yılından beri anlatamadığımız, daha doğrusu anlatıp hissettiremediğimiz pek çok duyguyu, bu sayede anlatabilmiş ve hissettirebilmiş olduğumuzu ümit ediyorum. Göçün korkulacak bir şey olmadığını, göçün sırt çeviremeyeceğimiz dramları ve trajedileri olduğunu, medeniyetimizin her noktasında göçten izler olduğunu, göçün umutla başladığını ve gittiği yere de umut götürdüğünü anlatmaya çalıştık."
Sn. Süleyman Soylu, bu festivalin, uzun metraj, kısa film ve belgesel kategorilerinde toplam 45 filmin bir araya getirildiği, ustalık sınıflarının, atölyelerin, söyleşilerin, sanal sergilerin ve birçok ilklerin bir araya geldiği sıradan bir sinema etkinliği olmadığını vurguladı.
Bu etkinliğin bir mesajı, hatırda kalacak bir cümlesi olması gerektiğini ifade eden Sn. Soylu, şöyle devam etti:
"İşte bana sorarsanız, bu festivalin mesajı 'göçten korkma' olmalıdır. Binlerce yıldır var olan göçün bugün bir sorun olarak algılanmasının sebebi, göçe karşı birtakım gereksiz ön yargılar ve o anlamsız korkulardır. Bu filmlerin de göçün kendisinin de anlatmak istediği, bu korkuların yersiz olduğudur. Bu filmler, bize dünyada yalnız yaşamadığımızı, başka insanların da hayatlarımıza katabileceği güzellikler olduğu ve aslında dünyada hepimizin birer göçmen olduğumuzu anlatmıştır. Dünyadaki herkes bu filmleri izleyemedi ama bizler izledik. Dolayısıyla, artık buradan aldığımız mesajı dünyaya yaymak, düşüncelerimize, davranışlarımıza ve ifadelerimize yansıtmayı artık bir misyon olarak bize yüklenmiştir. Dijital teknoloji sayesinde, yaklaşık 12 bin yıllık Göbeklitepe ile 4500 yıllık Stonehenge'de aynı anda olabiliyorsak, insanlık çok büyük yol katetmiş demektir. Bu yolculuğu tek ve büyük bir göç olarak görüp medeniyetimizi taçlandırmak, bize uzak olmamalıdır."
Bakanımız Sn. Soylu, konuşmasının sonunda 21. yüzyılın en önemli meselesine sanatın ve sinemanın gücüyle merhametten yana taraf olan herkese teşekkür etti.
Sizlere daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerezlere yer veriyoruz 🍪 Çerez politikamız hakkında bilgi edinmek için tıklayınız