T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Basın ve Halkla ilişkiler Müşavirliği
NO: 2016/60
ANKARA-(08.09.2016)- Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’ın katılımlarıyla Gölbaşı Vilayetler Evi’nde düzenlenen “Valiler Toplantısı”na katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bir konuşma yaptı.
İçişleri Bakan Süleyman Soylu, 15 Temmuz'da FETÖ'nün darbe kalkışmasının kısa sürede bastırıldığını, hadiseyi takiben 20 Temmuz'da Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edildiğini, bunun vatandaşın günlük hayatında herhangi bir kısıtlamaya yol açmayacağının hükümet tarafından ısrarla vurgulandığını hatırlattı.
İçişleri Bakan Süleyman Soylu, OHAL'in FETÖ terör örgütü üyelerinden, onların destekçilerinden bu devlete hainlik yapan diğer terör örgütleri ve oluşumlardan başka hiç kimseyi rahatsız etmeden başarıyla yönetildiğini belirtti.
OHAL kapsamında 6 adet Kanun Hükmünde Kararname'nin (KHK) yayınlanarak, yürürlüğe konulduğunu vurgulayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Gerek terörle mücadele gerek FETÖ yapılanmasının devlet içindeki uzantılarının tespiti ve temizlenmesi gerekse darbe girişiminin ve terör hadiselerinin yarattığı ekonomik ve sosyal yaraların hızla sarılmasına gayret edilmiştir." diye konuştu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, KHK'ların şehit ailelerine, gazilere, yakınlarına, korucuların özlük haklarına yönelik düzenlemeler, terör örgütüyle ilişkisi olduğu tespit edilen kamu personeline veya özel sektörde yer alan tüzel kişiliklere yönelik yapılacak işlemler hakkında olduğunu bildirdi.
İçişleri Bakan Süleyman Soylu, "Son olarak çıkarılan 674 Sayılı KHK'de il özel idarelerinin yerine kurulan Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklarının tüzel kişiliğe kavuşturularak, özel bütçeli hale getirilmesi hususuna ise ayrıca değinmek isterim. Bu sayede merkezi idare birimlerinin taşrada yapacağı yatırımların etkin ve verimli bir şekilde yerine getirilmesi, ödeneklerin kullanım ve aktarılmasındaki bürokratik işlemlerin azaltılması, kalkınma ajansları organize sanayi ve teknoloji geliştirme bölgeleriyle Avrupa Birliği projeleri başta olmak üzere yürütülen projelerdeki eş finansman ve temsil sorunlarının çözülmesi yönünde çok önemli bir hukuki çerçeve oluşturulmuştur." değerlendirmesinde bulundu.
Yatırımların hızlanması yoluyla halka daha kaliteli hizmet sunabilmenin ve şehirlerin gelişmesinin önünün açıldığını anlatan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Aynı kararnameyle terör örgütlerine yardım ve destek verdiği tespit edilen belediyelere ilişkin düzenlemelere de yer verilmiş, terör nedeniyle vatandaşa sunulan belediye hizmetlerinin aksaması durumunda valiliklerimizin devreye girebilmesi için düzenlemeler aynı kararlılıkla yapılmış, gerçekleştirilmiştir." dedi.
Bütün yapılan düzenlemelerle, "Darbe üretmeyen bir sistem oluşturmaya yönelik" çalışmalar yapıldığını kaydeden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Asker ve sivil ilişkilerimizi yeniden şekillendiren düzenlemeler aslında uzun yıllardır mevcut olan sistemimizdeki açıkların kapatılmasının sağlanmasına yöneliktir. Özellikle Jandarma Genel Komutanlığı'nın ve Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın İçişleri Bakanlığı'na bağlanması kararı bakanlığımızın stratejik ve operasyonel gücünü daha da artırmıştır." ifadesini kullandı.
81 ilin valisine hitaben özellikle önemli bir dönem içerisinde olunduğuna işaret eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şöyle konuştu:
"Türkiye birçok zor dönemden geçti ama Allah'a şükürler olsun ki bugün 10 bin doları aşan kişi başına gelir seviyemizle ve bütün dünyada özellikle 21. asrın başından itibaren ortaya koyduğu reform ve gelişme anlayışıyla birlikte etrafımızda bir ateş çemberi olmasına rağmen, Türkiye ortaya koymuş olduğu iradeyle istikametinde ve hedeflerinde çok önemli mesafeler almış, buradan dönmemiştir. Elbette ki bunda büyük devlet geleneğimizin, ferasetimizin, en önemli zenginlik olarak saydığımız medeniyetimizin çok önemli bir rolü vardır, inancımızın, kültürümüzün, değerlerimizin, anlayışımızın ve insan olma erdeminin bu coğrafyada ne anlama geldiğinin bilinmesinin çok büyük bir önemi vardır."
Zorluklardan kaçan bir medeniyetin evlatları olmadıklarını bildiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Biz kapımız çalındığında acaba kapının arkasında bir tehlike var mı diye o çalınmaya ses çıkarmayan bir medeniyetin evlatları değiliz, biz umursamaz bir medeniyetin evlatları değiliz. Biz merhamet ve şefkat medeniyetinin evlatlarıyız." dedi.
Bu memleketi demokrasiden ayırmaya çalışanların, herkesi istikametinden uzaklaştırmaya çalıştıklarını ve ülkenin buna müsaade etmediğini ifade eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:"Belki de hiçbirimizin aklına gelmeyecek, Dünyada Türkiye'yi izleyen hiçbir ülkenin hiçbir izleyenin aklına gelmeyecek, çıplak elle birlikte darbeyi durduranlar, her birinizin, her birimizin yapacağı görevi üstlenenler, bundan sonrada büyük bir vakarla ve yine devlete olan bağlılığıyla beraber evine dönen darbecilere gerekli dersi veren, Türkiye üzerinde oyun oynayanlara gerekli dersi veren, bu aziz millete hizmet, onurların en yücesidir, onurların en büyüğüdür. Biliniz ki,, onların kalbini kırmak, onlara yapılabilecek bir hizmeti geri tutmak, sadece onların kalbini kırmaz, biz bir dinin mensuplarıyız, biz inanırız ki 'insanlar yeryüzünde Allah'ın temsilcileridir' ve onlara yapacağımız her hizmet ki hem devlete hem millete hizmet etmenin esas itibarıyla ibadet olduğu kavramı buradan türemiştir, direk bu dünyanın yaratıcısı ve insanları yoktan var eden Allah'a uzanmaktır. Onun için birçok zorlukla karşılaşıyoruz."
Devleti yönetenlerin birçok oyunla, kurguyla, tezgahla karşı karşıya kalarak çalışmalarını sürdürdüğünü anlatan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Ama dönüp bir çizgiye sığınıyoruz, sığındığımız çizgi açıktır, onların bir hesabı varsa, Cenab-ı Allah'ın da bir hesabı var. Cenab-ı Allah'ın hesabının oluştuğu yer bizim millete karşı, bu medeniyete karşı bizim bu değerlere karşı olan hizmetimizle bütünleşmektedir, bu kadar net ve açıktır." dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, valilerin sadece bulundukları ilin güvenliğini, koordinasyonunu değil, iğneden ipliğe her şeyi ile o ilde sorumluluğu olan ve buna ait yüksek bir kararlılık ortaya koymaya çalışan insanlar olduğunu anımsatarak, valilere şöyle seslendi:"İlinizde öyle bir ilişki kurmak ki yanınızda, arkanızda sağınızda, solunuzda attığınız adımlarla birlikte onların sizi hissetmelerini sağlamak. Bazen bir şehit evinde siz eşinizle birlikte evlat olmanın sorumluğuyla, okullar açıldığı gün bir öğretmen olma edasıyla hayatın tecrübelerini, bilgisini bizim geleceğimiz olan nesillerimizle bir şekilde kaynaştırma edasıyla yine hayatınızın her alanında demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü kendine rehber eden ve bu konuda hiçbir şekilde ayrılmayan bir anlayışı tüm yöneticilerimize, tüm bürokrasiye ve aslında milletimize anlatma konusundaki iradenizle devletin makamına gelen hangi yer olursa olsun oraya gelmiş bir insana orada hizmet edecek olan kişinin ilk önce güler yüzle, ilk önce şefkatle, muamele etmesinin sağlanmasını teminen ortaya koyacağınız akılla... Bazen çocuklarımızı uyuşturucuyla beraber zehirleyenlere karşı devletin o demir yumruğunu millet adına kullanma konusunda hiç ama hiçbir şekilde çekince ortaya koymadan göstereceğiniz iradenizle, bazen 'ben okula gitmek istiyorum vali amca, vali bey ne olursunuz bana destek olun' dediğinde, sizin uzatacağınız o eli kendisinde görmek isteyenin ortaya koyacağı anlayışla hiçbir şekilde haber vermeden kapısını tıklatacağınız ve 'uzun zamandır kimse bizim kapımızı tıklatmadı kimse bize gelmedi' diye bekleşenlere o evlere 'selamünaleyküm, biz geldik, Allah'ın misafiriyiz' diye kapıdan içeri girdiğiniz de o evi şenlik hanesine, bir bereket hanesine döndürme anlayışınızla birlikte..."
15 Temmuz'da Türkiye'ye yapılanların bu ülkeyi istikametinden ayırmadığını, aziz milleti geleceğe ait hedeflerine çok daha büyük bir şekilde konsantre ettiğini vurgulayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Anlaşılıyor ki ilk baştan günümüze kadar milletimizle ortaya koyduğumuz birlikteliği kararlılıkla devam ettireceğiz. Eğer siz, biz bu dediğim konularda adımlarınızı bugüne kadar attığınız gibi bugünden sonra da tecrübelerinizle bilgilerinizle ve 24 saatin 20-21 saati çalışan Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın önderliğinde, liderliğinde bu anlayışı gerçekleştirme kabiliyeti ortaya koyduğunuz zaman biliniz ki tapu memuru da sizle aynı üslubu kullanacaktır, okuldaki öğretmen de aynı üslubu kullanacaktır. Biliniz ki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'ndaki o vatandaşı karşılayan kişi de sizle aynı üslubu kullanacaktır, biliniz ki o sadece kamuya değil özel sektöre, bir eczacıya bir doktora bir bakkala, bir markete aynı şekilde sirayet edecektir." ifadelerini kullandı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu şöyle devam etti: "Devlet 'efendi' değildir, 14 yıldır bu ülkenin lideri bunu anlatıyor, devlet hizmetkardır ve devletin yöneticisi 'efendi' değil, devletin yöneticisi tam bizim medeniyetimizin bize ifade ettiği gibi hadimdir, hizmetkardır, bundan hiçbir şekilde ayrılmayacağız. Elbette ki eksikliğimiz olur, elbette ki demoralize olduğumuz günler olabilir, birçok meselenin üzerimize geldiği günler olabilir, yapacağımız iş 'La havle' çekip, yolumuza devam etmektir. Onun için bu 15 Temmuz, ülkemiz için ve milletimiz için yeni bir milattır, FETÖ mücadelesi, bizim kararlılığımızdır, hiç bir endişem yok, kazıyıp atacağız onu bu Türkiye'den ve birilerinin başımıza musallat etmeye çalıştığı bu illeti, aziz milletimizden kurtaracağız. Bu coğrafya ve bin yıllık bu medeniyetimizde bu devletimizde başımıza örülmek istenen çorabı nasıl bir şekilde defettiğimizi de bütün dünyaya göstereceğiz. Çok kararlı olmalısınız, eğer 17-18 saat çalışıyorsanız 15 saat çalışıyorsanız bu dönem daha fazla daha önemli bir gayretle çünkü 15 Temmuz'u planlayanlar, 15 Temmuz'u gerçekleştirenler, bilmenizi isterim ki meseleyi 15 Temmuz'da bırakmak istemeyeceklerdir. 15 Temmuz'u gerçekleştirmeye çalışanlara milletin verdiği cevabı ve milletin bize tekrar emanet ettiği bu anlayışı sürdürmek de bizim temel görevimizdir."
Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın ifade ettiği sözleri hatırlatmak istediğini belirten İçisleri Bakanı Süleyman Soylu, "Eğer bu konuda 'yakınımızdı, dostumuzdu, tanırız, iyiyiz, müsamaha etmeye çalışalım' diyen bir anlayış ortaya konuluyorsa, Allah şahittir ki 241 şehidimiz bizden hesap soracaktır, Allah şahittir ki gelecek neslimiz bizden hesap soracaktır ve Allah şahittir ki bugün hepinizin gayretleriyle sokakta elinizden tuttuğunuz fakir fukara, garip gureba ve fakr-u zaruret içerisinde olan insanlar, yarının geleceğine ait taşıdıkları umudu üzerilerinden aldıklarımız için bizden hesap soracaktır." değerlendirmesini yaptı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugünden sonra Türkiye'de Cumhurbaşkanı'mızın ve Başbakan'ımızın önderliğinde yeni bir dönem açılmıştır. Devletin yeniden yapılandırılması, atacağımız adımların kararlılığı ve ortaya konulacak süreçler, bu geçmiş dönemdeki tecrübelerimizin ışığı altında gerçekleştirilecektir. Ülkemizin başına uzun yıllardır musallat olan bu anlayışı, bir şekilde bu PKK terör anlayışını yendiğimiz zaman onu bir daha bu topraklarda hareket ettirebilecek kabiliyeti, ayağa kalkamayacak duruma getirdiğimiz zaman, Türkiye kendi adına istikametini koyan ve dünyanın her tarafına merhamet ve şefkat medeniyetinin gereklerini yerine getiren bir ülke olacaktır.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Anadolu'nun sadece Türklere ait bir coğrafya olmadığını belirterek, Anadolu'nun, bütün dünyanın kendi aydınlığını ve ışığını aradığı ve aziz Türk milletinin ortaya koymuş olduğu iradeyi, sahipliği kendisinde hissetmek isteyen, 780 bin kilometrekareden bütün dünyaya bu medeniyetin ışığını saçmak zorunda olan bir coğrafya olduğunu dile getirdi.
Bu nedenle özgür ve geleceğe kararlı bir şeklide bakmak gerektiğini anlatan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "AK Parti Türkiye'de birçok meseleyi gerçekleştirmiştir. Mafya düzeninden, karmaşık bürokratik ilişkilere kadar her şeye son vermiştir. Bunların hiçbirinden taviz verebilecek durumda değiliz ve milletin kendisini güvende ve emanette, eminde hissedeceği anlayışların tamamını ortaya koymak bizim temel sorumluluğumuzdur." ifadesini kullandı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, diğer önemli bir meselenin terörle mücadele olduğuna ve bunun yıllardır devam ettiğine işaret ederek, gençlerin gözünü kırpmadan ölüme gittiğini vurguladı.
Ailelerin, şehit evlatlarının karşısında vakurla "Allah devletimize zeval vermesin" demesinin çok önemine dikkati çeken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bunun hayatı boyunca duyabileceği en onurlu cümle olduğunu söyledi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, valilere sorumluluklarının büyüklüğünü hatırlatarak, şu ifadeleri kullandı: "Bilmenizi istiyorum ki her şeyi en ince ayrıntısına kadar takip eden, her şeyi en ince titizlikle beraber ortaya koymaya çalışan, arkadaşlarına moral veren, motivasyon ortaya koymaya çalışan, bazen bir şehit ailesini ziyaret eden ve onlara hürmet gösteren anlayışınızı devam ettirmek durumundasınız. Bugünden sonra Türkiye'de Cumhurbaşkanı'mızın ve Başbakan'ımızın önderliğinde yeni bir dönem açılmıştır. Devletin yeniden yapılandırılması, atacağımız adımların kararlılığı ve ortaya konulacak süreçler bu geçmiş dönemdeki tecrübelerimizin ışığı altında gerçekleştirilecektir. Ülkemizin başına uzun yıllardır musallat olan bu anlayışı bir şekilde bu PKK terör anlayışını yendiğimiz zaman onu bir daha bu topraklarda hareket ettirebilecek kabiliyeti, ayağa kalkamayacak duruma getirdiğimiz zaman, Türkiye kendi adına istikametini koyan ve dünyanın her tarafına merhamet ve şefkat medeniyetinin gereklerini yerine getiren bir ülke olacaktır."
Okulların açıldığını anımsatan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, öğrencilerin asayişinin sağlanmasının en önemini vurguladı. Okulların etrafında konuşlanarak, çocukları hem sağlığından hem de etik değerlerden, inançlardan, kültüründen uzaklaştırmaya çalışan kimselere hayat hakkı verilmemesi gerektiğine işaret eden Soylu, bu konuda kararlı ve acımasız olunacağının altını çizdi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, en önemli meselelerden birinin de hijyen olduğunu anımsatarak, "Çocuklarımızın hijyeniyle bire bir ilgilenin. Bütün bunlarla birlikte onların sosyalleşmesine yönelik adımların atılması onların dünyayı nasıl takip edeceği, el maharetlerinin nitelik ve niceliklerinin artması yolundaki programların uygulanması için siz ön açın, projeler ortaya koymaya çalışın ve bunlarla beraber onları bütünleştirin ve buluşturun." değerlendirmesinde bulundu.
Kurban Bayramı tatili süresince tüm sürücüleri dikkatli olmaları konusunda uyaran İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, cep telefonuyla konuşan bir kişinin meydana getireceği bir trafik kazasının sonucunun bir ailenin, bir geleceğin son bulmasına yol açtığını aktardı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin bölünmüş yollarla rahat ulaşıma sahip olduğunu belirterek, "Önemli olanın uyarıcı olmak. Bu konuyla ilgili yazılı görsel birçok uyarıcı materyal kullanılabilir. Kazaları en aza indirmeliyiz. 81 vilayette pazartesi gününden itibaren uygulamalarımız vardır. Bunlara 'demokrasi, huzur ve güven uygulamaları' adını verdik. Bu uygulamaları yaparken sadece bir asayiş ve güvenlik açısından değil... Bu bayram kaza haberi duymak istemiyoruz." şeklinde konuştu.
Terör örgütüne yardım eden, yataklık eden belediyelerin devlet tarafından belirlendiğini ve bu belediyelere hak ettikleri cezanın verileceğini vurgulayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şöyle konuştu: "Türkiye'de yerel yönetimler üzerinden terör örgütlerini besleyen bunlara yataklık yapan, milletimizin verdiği vergilerle birlikte o milletimizin verdiği vergileri hain bir şekilde kurşun atarak milletimize döndüren bir anlayış söz konusudur. Bu, devlet tarafından tespit edilmiştir ve bugün 28 belediyeye bu uygulanmıştır. KHK çıktı, buradaki kararlılığımızdan bir tek geri atmamız mümkün değildir. Hemen bu işlemi yerine getirmek bizim temel sorumluluğumuzdur ve bizim görevimiz milletin verdiği emaneti yerine getirmek ve bu emaneti millete aynı alnı açıklıkla teslim etmektir. Bu millet sabah akşam çalışacak, emek gösterecek, alın teri ortaya koyacak, birileri bu milletin verdiği vergilerle beraber dağları, teröristleri ve bu ülkeye kurşun sıkanları besleyecek, biz de onlara devlet olarak seyirci kalacağız, yok öyle bir şey. Gereğini yerine getireceğiz, hemen ivedilikle ve acil bir şekilde gereğini yerine getireceğiz. Neymiş 'müsaade etmeyeceklermiş', neymiş 'engelleyeceklermiş', ya herru ya merru...' Öyle bir şey söz konusu değil."
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, görevlerini tam anlamıyla yerine getireceklerini vurgulayarak, "Devletin gücünü anlamayanlara şunu açık bir şekilde söylemek istiyorum, 6-7 Ekim olaylarında fırsat bulduğunu zannedenlere gerekli cevapları geçmiş olduğumuz dönemde en iyi şekilde verdiniz, verdik ve vermeye devam edeceğiz. Bu PKK denilen terör örgütünün kimlerin maşası olduğunu, Türkiye'de kimlerin güzel ülkemizi yarınlardaki ideallerinden uzaklaştırmak için kullandırdığını biliyoruz, onlara yaptığımız şeylerle kime cevap verdiğimizi de biliyoruz." dedi.